Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Doğa ve Yaşam Alanı Savunucuları Kanal İstanbul İçin Ne Diyor?

WWF ve Politeknik Kanal İstanbul projesinin gerçekleşmesiyle yerleşim alanlarının, su kaynaklarının, sahillerin yok edileceğini, denizlerdeki ekolojik dengenin bozulacağını duyurdu.

İçerik Alınlık Resmi

WWF ve Politeknik Kanal İstanbul projesinin gerçekleşmesiyle yerleşim alanlarının, su kaynaklarının, sahillerin yok edileceğini, denizlerdeki ekolojik dengenin bozulacağını duyurdu.

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) ve Politeknik (Halkın Mühendisleri Mimarları Şehir Plancıları) tarafından yapılan açıklamalarda Kanal İstanbul projesinin gerçekleşmesiyle Karadeniz ve Marmara Boğazı'ndaki ekolojik dengenin nasıl tahrip edileceği anlatıldı.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Kanal İstanbul projesinin nihai güzergahının Küçükçekmece-Sazlıdere-Durusu koridoru olarak belirlendiğini ve bu yıl içerisinde yapım ihalesinin açılacağını duyurmuştu.

WWF ve Politeknik’in açıklamaları, projenin sebep olabileceği çevre sorunlarını ve doğal yaşam alanlarının nasıl yok edileceğini ortaya koyuyor.

WWF: Marmara ölü bir denize dönüşebilir

WWF’in hazırladığı raporda özellikle Karadeniz, Boğazlar, Marmara ve Kuzey Ege gibi geniş bir coğrafyada çok boyutlu etkileri muhtemel olan projenin başlatılmasından önce Türk Boğazlar sisteminin nasıl işlediğini bilmek ve "İstanbul denizlerinin kendine has olan dinamiklerini anlamak gerektiği” ifade ediliyor.

Ayrıca Boğaz’da hali hazırda var olan iki yönlü akıntı sisteminin Kanal içerisinde geliştirilemeyecek ve Karadeniz’in kirli suları Marmara’ya dolacağı belirtiliyor. Sonuç olarak da Marmara Denizi’nde bol besinli üst tabaka can çekişen alt tabakaya baskı yapacak ve oksijen hızla azalacaktır.

Marmara’da oksijen bitince ne olacak?

* Kanal kapatılsa bile bir daha geri dönüş olmayacak ve oksijensizlik kimyasal dengeleri alt üst ederek, alt tabakadaki hidrojen sülfür yoğunluğunu hızla arttıracak ve sonuç olarak İstanbul lodos estiğinde dayanılmaz bir şekilde çürük yumurta kokusuna maruz kalacaktır.

* Zamanla Karadeniz’in de ekolojik yapısı bozulacaktır. Tuna Nehri’nin Karadeniz’i kirlettiğinden şikâyetçi olan Türkiye kendi eliyle yaptığı ikinci bir boğaz ile bu kirliliği kendi evinin içerisine, yani Marmara’ya taşınmış olacaktır.

* Bu durum Marmara’nın ölü bir denize dönüşmesi ile sonuçlanabilecektir.

Politeknik’ten Kanal İstanbul’un ÇED raporu analizi

Politeknik, sitesinde yayınladığı açıklamada Kanal İstanbul projesinin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporundan çıkarımlarını maddeler halinde paylaştı:

* Tahmin edilen toprak ve hafriyat miktarı 1,5 milyar metreküp. Malzemeyi taşımak ve alandan uzaklaştırmak için 15 metreküplük kamyonlar kullanıldığında yaklaşık 100 milyon hafriyat kamyonu seferi yapılacak. Devasa hafriyat çalışması bölgeyi toza boğarken hava kirliliği yaratacak.  

* Karadeniz’de 71 milyon metrekare dolgu alan yapılacak. Sahil geri dönüşü olmayacak şekilde yok edilecek.

* Küçükçekmece ve Sazlıdere’ye iki adet yat limanı yapılacak. Bölgede emlak rantı olunca güzergah etrafında yaşayanlar sürgün edilecek.

* Marmara Denizi’ne 10 adadan oluşan yaklaşık 22,5 milyon metrekare büyüklüğünde üç grup ada inşa edilecek. Büyükçekmece, Avcılar, Beylikdüzü, Yeşilköy sahilleri yok edilecek.

Su kaynakları, mağaralar, yerleşim alanları tehdit altında

* Proje güzergahında kalan 35 bin nüfuslu Şahintepe ve 14 bin nüfuslu Altınşehir mahallelerinde 23 kilometrekare kamulaştıma yapılacak. Yerleşim ve tarım alanları halkın elinden alınacak.

* Tahmini bedeli 60 milyar lira olan projenin yüklenicileri kanalın etrafında kalan yaklaşık üç kilometrekarelik alana verilen imarla büyük rant elde edecekler.

* 400 bin yıllık Birinci Derece Su Alanı ve Korunması Gerekli Kültür Varlığı olarak tescilli Yarımburgaz Mağarası, proje güzergahı içinde kaldığı için yok olma tehdidi altında.

* Yarımburgaz Mağarası

* İstanbul’a su sağlayan Sazlıdere Barajı yok ediliyor. İstanbul’un en büyük ikinci temiz su varlığı Terkos tehdit altında. 

Bianet

Share
İlgili Eğitim