Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Dün, Bugün, Yarın; Sokak Bizim!

Bazı kentler sanki bazı aktivitelerle buluşmayı hep beklemiş gibi davranıyor. Her şey yardım ediyor o gün, insanlar, belediye, güneş, sokak, evler, kaldırımlar, deniz; sanki hepsi beraber beklemiş kış boyunca. 

İçerik Alınlık Resmi

Bazı kentler sanki bazı aktivitelerle buluşmayı hep beklemiş gibi davranıyor. Her şey yardım ediyor o gün, insanlar, belediye, güneş, sokak, evler, kaldırımlar, deniz; sanki hepsi beraber beklemiş kış boyunca. 

haber fotoğraf
13 Nisan 2014’te güneş farklı doğuyor Sinop’un üstüne, denizin üstüne doğuyor önce, sarıdan beyaza çalıyor, kente geliyor sonra, usul usul. Bugün Sinop’ta hem hiçbir şeyin acelesi yok, hem de yapılacak çok iş var. Erken uyanmak şart!

Uyanıyoruz, herkeste bir heyecan. Hazırlıklar dün tamamlanmış; MSGSÜ, Sokak Bizim, Sinopale, Avrupa Kültür Derneği, Sinop Kadın Emeğini Kalkındırma Derneği ve Sinop Belediyesi ekipleri çoktan hazır. Önce saat 10.00’da Sinop’un merkezindeki Alaaddin Keykubat Caddesi ve Müftülük Aralığı araç trafiğine kapatılıyor. Sinop’un meşhur kıyı çay bahçelerinden getirilen masalar gelişigüzel dağılıyor sokağa. Sonra bazı masalar büyük bir sofra oluşturacak şekilde diziliyor sokağın ortasına, belli ki bugün ziyafet var. Sonra sokağa balonlar geliyor; lastik toplarla, oyuncaklarla beraber. Günün renkli olacağını anlatıyor sanki rengarenk malzemeler.

Sokağın iki girişine dev “Sokak Bizim” afişleri asılınca, 11.00 sularında, sokağın başında meraklı kalabalıklar toplanmaya başlıyor. Sokağın girişinde bulunan büyükçe bir bank etrafında ellerinde tığlarıyla, şişleriyle tatlı hanımlar toplanıyor, ellerinde rengarenk ipler, bugünün renksiz olma ihtimali hiç yok. Yavaş yavaş örmeye başlıyorlar ahşap bankın kılıfını, sanki her gün Sinop sokaklarındaki banklara kılıf örermişçesine rahat. Eşzamanlı olarak sokağa giren belediye görevlisi, belediye tarafından gönderilen teknoloji harikası boyama makinesini parlak sarı bir boyayla doldurmaya, bir taraftan da boyayı karıştırmaya başlıyor. Diğer tarafta öğrenciler kartonları keserek daire şablonlar hazırlıyor, sokağı renklendirmek için. Hazırlanan şablonlar, Sinoplulara davetiye niteliğinde muntazam daireler konduruyor sokağın her yerine, önce sarı, sonra beyaz renkle, büyüklü küçüklü. Gri sokak yavaştan renklenmeye başlıyor, Sokak Bizim, “noktadan kente” diyor.

Ekibin bir kısmı balonları şişirmeye başlamışken, sokağa yaklaşık 10 kişilik çok renkli bir topluluk giriyor; olsa olsa bir gün önce Sinop Telvin Tiyatrosu’nun kostüm odasında çokça vakit geçiren MSGSÜ Şehir ve Bölge Planlama Bölümü öğrencileridir. Artık sokakta bir Nasreddin hoca, bir Pamuk Prenses, bir Fransız hakim, bir Bugs Bunny ile balodan çıkmış bir İngiliz var. Yayalaştırılmış Sinop sokağını merak edip uğramak isteyen çokça davetli…

Girişteki bankın renkli örgüden kılıfı bitmek üzereyken, diğer tarafta evcil hayvanlarla sokak hayvanları biraraya gelmiş, sokaklarında ne olduğunu anlamaya çalışıyor, fotoğraf çektiriyorlar. MSGSÜ ekibinden bir öğrenci yanında getirdiği “punch” makinesiyle kumaşa “Sokak Bizim – Sinopale” yazıyor, yine rengarenk. Bir köşede ilkokulun folklör ekibi toplanmış, betona tebeşirlerle “Sokak Bizim” yazıyor, sokağın bir tarafında Sinoplu hanımlar evlerinden getirdikleri yemekleri ikram ederken ziyaretçilerine, sokağın diğer ucunda resim atölyesi başlıyor.

Geniş caddenin bir girişinden yemek masasına kadar olan kısma uzunca beyaz kağıtlar seriliyor. Çocuklar iki tarafında toplanıyor hemen kağıtların, ellerinde suluboyalar, rengarenk. Herbiri farklı ifade ediyor hislerini; kimisi “bu sokak bizim” yazıyor, diğeri “#direnbelediye”, öbürü bir gemi çizip üstüne “Sinop” yazarken, okulunun, sınıfının ismini yazan, güneşli bir günde evini çizip boyayan çocuklar dolduruyor kağıtları. Kağıt doldukça, yeni kağıtlar ekleniyor ucuna, rengarenk kağıt artık neredeyse sokağın diğer ucunda.

Resim atölyesi henüz devam ederken Sinop Güzel Sanatlar Lisesi Bandosu bütün gösterişiyle sokağa girip, sokağın bir ucuna kurallı diziliyor. Ellerindeki bando müzik aletleriyle dakikalar süren bir performans sergileyip, adeta sokağın sesi oluyorlar. Tam da bu sırada, Sinop Belediye Başkanı sokağa giriyor ve aktiviteleri izlemeye başlıyor, devamında kısacık bir konuşmayla bugünün Sinop ve Sinoplular için neden bu kadar güzel ve önemli olduğunu anlatıyor.

Sonra Sinop Telvin Tiyatrosu geliyor sokağa, kısa bir tiyatro gösterisinden sonra küçük balerinlerin performansını izliyor bütün sokak, keyifler yerinde, bugün sokak harika. Sokağın farklı yerlerinde gün boyunca eşzamanlı birçok farklı aktivite yapılıyor, bale izleyenlerin alkışları, bir köşede tavla oynayanların seslerine karışıyor.

Bale performansının bitmesinin ardından bu defa kartonlar yoga matına dönüşüyor ve yoga meraklıları, yoga hocasının rehberliğinde kısa bir yoga dersine başlıyor. Yoganın iyice sakinleştirdiği ve bütün gün yorulan insanlar sokağın bir kenarında kahvelerini yudumlarken, sabahtan beri görevini fazlasıyla yapan yemek masası temizleniyor, mütevazı bir ritim atölyesine dönüşüyor, Helesa Perküsyon Atölyesi iş başında.

İstanbul ekibinin çantalarında Sinop’a gelen çiçek tohumları sokaktaki topraklara dikilip, küçük saksılar sokağın içindeki demirlere iliştirilirken, sokağın diğer tarafında metruk bir bina, Sokak Bizim’den nasibini alıyor, rengarenk boyanmaya başlanıyor. Sokağın çehresi anbean değişiyorken, öğrencilerden birinin doğumgünü kutlanıyor sokakta, taze Sinop pastasının üstündeki mumlar üfleniyor, şarkılar söyleniyor, doğumgünü pastası bütün sokakla beraber yeniyor.

Derken, sokağın medrese tarafında bir organizasyon başlıyor, önce iki müzisyen kaldırıma çıkıyor gitarları ellerinde, sonra bir tanbur, bir ney, bir bağlama ekleniyor onlara, ses sistemi de yardım ediyor ve Sokak Bizim’in Sinop durağının son aktiviteleri eşsiz, özgün ve tesadüfi bir müzik eşliğinde yapılıyor. Gün boyunca sokağı hiç yalnız bırakmayan Sinoplular, azıcık yetkili, yabancı ya da bu konuda tecrübeli gördükleri herkese, bu etkinliğin Sinop’ta her ay mutlaka düzenlenmesi gerektiğini söylüyor, katılmamak elde değil.

Sokak Bizim’in web sitesinden alıntıyla “Günümüzde otomobil ağırlıklı ulaşım politikaları nedeniyle kentlerde yaya ulaşımı zorlaşıyor, sokaklardaki yaşam ve var olan sokak kültürü kayboluyor, sosyal paylaşım azalıyor. Her insan evinden çıkar çıkmaz insan öncelikli ulaşım ve mekanlardan uzaklaşan kent yaşamına dahil oluyor. Yaşam kalitesini azaltan bu sorunlara alternatif çözümler de mevcut. Bu alternatif çözümlerden biri olması hedeflenen “Sinopale – Ayda Bir Gün Sokak Bizim” etkinliği, günümüzde insanların içinde bulunduğu ulaşım ve trafik problemlerinden yola çıkarak, bu problemin sokak ve sokak kültürü üzerindeki etkileri hakkında farkındalık oluşturmayı amaçlıyor. “Yaşanabilir sokak nasıl olur?” sorusuna cevap vermeyi amaçlayan etkinlik, sokağın farklı kullanımlarını kentlilerin keşfetmesini sağlıyor. Sokak kültürünü canlandırmayı, kentlinin sokağına sahip çıkmasını, kamusal alanı birlikte şekillendirmeyi, imece kültürünü geliştirmeyi, yaya öncelikli erişimi ve yaşanabilir sokakları temel alan etkinlikte, her ay seçilen bir pazar günü, belediye işbirliğiyle belirlenen sokaklar, belirli saatler arasında otomobil trafiğine kapatılarak yayaların, bisikletlilerin, engellilerin, kentlinin kullanımına açılıyor ve o sokakta yaşayanlarin birlikte etkinlik düzenlemeleri teşvik ediliyor.” (www.sokakbizim.org)

Sinop ve Sokak Bizim ekibinin etkinlik boyunca gösterdiği müthiş uyuma bakınca, bugünü bekleyenin sadece Sinop ve Sinop halkı olmadığı, Sokak Bizim’in de ne zamandır Sinop’u özlediği kolaylıkla anlaşılıyor. Etkinliğin tüm katılımcıları, emekçileri, bir ay sonra, bu defa Sinop’un başka bir sokağında buluşmak üzere verilen sözlerle –sokakta tek bir çöp ya da atık bırakmadan- sokaktan ayrılıyor.

Uzun sözün kısası, “Dün, Bugün, Yarın; Sokak Bizim!”

Kaynak: Yeşil Gazete/Saadet Tuğçe Tezer

 

İlgili Dosyalar:

  1. haber fotoğraf [JPG] [30.20K]
Share
İlgili Eğitim