Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Soma halkı artık madenlere muhtaç kalmayacak

Madenlere alternatif oluşturacak kooperatif anlayışının destekçilerinden Metin Yeğin ile Soma ve Soma’nın sorunlarına getirilecek çözümler konuşuldu.

İçerik Alınlık Resmi

Madenlere alternatif oluşturacak kooperatif anlayışının destekçilerinden Metin Yeğin ile Soma ve Soma’nın sorunlarına getirilecek çözümler konuşuldu.

 
16 Nisan 2015, Perşembe 17:28

Yunt Dağı’nın etekleridir Soma’nın evi. Sofraya konacak ekmeği madenden çıkaranların evidir Soma. Helvası ve madenleri meşhurdur bu emek tarlası memleketin.Tatlı bir ölüme gidebilmek içindir belki de

Faciaya kadar bilinmeyen, ülke ekonomisinin katkı sağlayıcılarının evi Soma’da, halk artık güneşin doğmadığı ocaklara mahkum olmayacak, şirketlerin yarışına bedenlerini sermaye etmeyecek.

Metin Yeğin’in destekleri ile Soma’nın Ularca köyünde doğal , organik ve ekolojik üretimin yapılacağı bir kooperatif kuruluyor. Halkın ‘aracıları’ devre dışı bırakarak, üretici-tüketici ilişkisine doğrudan dahil olacağı bu proje Soma’daki emek anlayışını tamamen değiştireceğe benziyor.

Madenlere darbe vuracak olan bu kooperatif anlayışının destekçilerinden Metin Yeğin ile Soma’yı ve Soma’nın sorunlarına getirilecek çözümleri konuştuk:

Merhabalar. Bizi ve bu yazıyı okuyanları sevindiren ve bir o kadar da heyecanlandıran mücadelenin detaylarını anlatır mısınız?

Büyük kazadan sonra bir sürü yardım geldi. Yardımlar zamanla azaldı ve sonunda Soma unutulmaya başladı. Biz zaten yardımlarla değil, kökten müdahalelerle bu sorunların çözüleceğini savunuyor ve balık vermek yerine balık tutmayı örgütlemeyi amaçlıyoruz.
Bu köyün adı Ularca. Bir madenci köyü. Aynı zamanda hayvancılığın da üretime katkı sağladığı bir köy. Günlük yaklaşık 800 kilo keçi, 400 kilo da inek sütü elde ediliyor.Toprancılar sütün litresini 80 kuruştan alıp şehirde 2 liraya satıyorlar. Ayrıca 8 aydır parasını alamayanlar var. Bunun çözümü için bir önerimiz oldu. Sütü 1,5 liradan şehirde satıp hem üreteni hem de tüketeni gözeten bir anlayış geliştiriyoruz. Ve tüketenler taze süt ürünlerine ucuz fiyatlar ödeyecek.

Sadece süt ürünleri üzerinden şekillenmiş bir üretim anlayışı olmayacak. Zeytinyağı, kekik, ceviz, fasülye gibi pek çok şey üretilecek ve kentlere gönderilecek. Bunların yanında organik tarım da yapılacak. Permakültür tarım yöntemi uygulanacak. Bir kooperatifler topluluğu kurularak ürünlerin başka kentlerde de evlere girmesi sağlanacak.
Bunun yanında internetten de sipariş verilebilecek. Böylelikle, halkı muhtaç eden marketler piyasadan süpürülecek.

Şu an gelinen aşama nedir peki?

Bir binayı kooperatif binası haline getirdik. Kerpiçle bu yapıyı güçlendirdik. Akan tavan için Horosan harcı kullandık. Bahçe duvarlarını yine Horosan harcı ile sıvadık . Hem ekolojik hem de az maliyetli.
Kooperatif’e herkes hemen üye olamıyor mesela. Üye olabilmek için 100 saat çalışma zorunluluğu var. Ortada bulunan bir deftere herkes kendi çalışma saatlerini yazıyor. Yani müdürsüz, patronsuz bir kooperatif anlayışı olacak. Masraflar da şeffaf olacak. Deftere yazılacak. İsteyen okuyabilecek.

Soma’yla, Kooperatif ile dayanışma çağrısı yapacak olursanız neler söylerdiniz?

Bir benzetme ile: Bir yanda beyaz çocuklarla yarıştırılan İndian çocukların bir engel karşısında o engeli aşabilmeleri için arkalarından gelen beyaz çocukları bekleyen çünkü bir dahaki engeli tek başına aşamayacaklarını bilen dayanışma duygusu, öte yanda gaz odalarına atılmış insanların gaz verilmeye başlandığında biraz daha yaşayabilmek için önce düşenlerin, kardeşlerinin sırtına basarak üste çıkmaya, 15-20 saniye daha yaşamaya çalışmaları... Biz dayanışmaya ve dünyayı değiştirmeye davet ediyoruz. Yaşamaya davet ediyoruz.

Bizleri de oldukça heyecanlandıran bu anlamlı dayanışma için yakın tarihlerde Soma’ya gideceğimizi ve haberlerin oradan da sizlere ulaşmasını sağlayacağımızı belirterek bitiriyoruz.

Kaynak

Share
İlgili Eğitim