Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Türkiye'de çocuk işçiliği yine yükselişte

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Uzmanlar, Türkiye'de çocuk işçiliğiyle mücadelede kaydedilen başarının devam ettirilemediği görüşünde.

İçerik Alınlık Resmi

12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Uzmanlar, Türkiye'de çocuk işçiliğiyle mücadelede kaydedilen başarının devam ettirilemediği görüşünde.

12 haziran çocuk işçiliği ile mücadele günü kartı

Dünya Çalışma Örgütü (ILO) verilerine göre dünyada 168 milyon çocuk, işçi konumunda. Tarımdan sanayiye, tekstilden inşaata tüm üretim süreçlerinde çalışan ya da çalışmak zorunda bırakılan çocuklar, yasalardaki boşluklar ya da yasaların titizlikle uygulanmaması sonucu mağdur oluyor. Çocuk işçiliğinde Güney Asya ve Pasifik ülkeleri başı çekiyor.

Çocuk işçiliği Türkiye'de de yıllardır tartışılan bir konu. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TUİK) 2014 yılına ait İstatistiklerle Çocuk Bülteni'ne göre Türkiye'de nüfusun yüzde 29.4'ü yani 22 milyon 838 bin 482 kişi çocuk. Çocuk işçiliğiyle ilgili olarak yapılan son resmi çalışmaysa 2012 yılına dayanıyor. TUİK'in 2012 Çocuk İşgücü Anketi'ne göre yüzde 44.7'si tarım, yüzde 24.2'si sanayi ve yüzde 31'i hizmet sektöründe olmak üzere toplam 893 bin çocuk çalışıyor.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü DİSK-AR'ın 2015'te yaptığı araştırma ise okula gitmeyen çocukların haftada 54 saat çalıştığını ve bunların yarısından çoğunun 400 TL altında bir ücret aldığını ortaya koyuyor.

Türkiye'de çocuklar tarım ve inşaat gibi mevsimlik işlerde, çırak ve stajyer olarak organize sanayi bölgelerinde, yaz dönemlerinde ise özellikle hizmet sektöründe çalıştırılıyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre Türkiye'de son üç yılda 176 çocuk iş kazalarında can verdi.

"Yükselişin nedeni 4+4+4 sistemi"

DİSK-AR'ın araştırmasında, 1999-2006 yılları arasında istihdam edilen çocuk sayısındaki azalma eğiliminin 2006-2012 döneminde durduğu ve ardından yeniden yükselişe geçtiği değerlendirmesinde bulunuluyor.

DİSK-AR Koordinatörü Aziz Çelik, DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada, 12 yıllık zorunlu eğitimin ve 90'lı yıllar sonunda iktidarın attığı adımlarla özellikle çocuk işçiliğinin kötü biçimlerinin sona erdirilmesi konusundaki kampanyaların çocuk işçiliğinde düşüşü beraberinde getirdiğini, ancak eğitimde 4+4+4 sistemine geçilmesiyle yeniden yükseliş yaşandığını belirtiyor. Çelik bunun sonucunda ilk dört yıllık eğitim sonrasında çocukların tekrar çırak, stajyer ya da aile içi ücretsiz işçi olarak çalışmasının önünün açıldığını kaydetti.

"Ucuz işgücü olarak görülüyorlar"

Aziz Çelik, son yıllarda stajyer ve çırak emeğinin kullanımındaki artışa dikkat çekerek, "İşletmelerin pek çoğu 18 yaşın altındaki çocukları düşük maliyetli işgücü olarak kullanıyor" diyor. Çelik, eğitim sistemi faktörü dışında işgücü piyasasının denetimindeki sorunlar, kamu otoritesinin bu konudaki örgütsel kapasitesinin zayıflığı ve ailelerin ek gelir ihtiyacının da çocuk işçiliğinin artışında rol oynadığını belirtiyor.

Çocuk işçiliği konusunda çalışmalar yapan kuruluşlar için en önemli eksikliklerden biri de bu konuda güncel resmi verilerin bulunmaması. 2011 yılından itibaren Türkiye'ye sığınan Suriyeli ailelerin çocukları ile ilgili veriye ulaşmak daha da zor. Türkiye'de yaşayan yaklaşık 3 milyon Suriyeli'nin yaklaşık yarısının çocuk olduğu tahmin ediliyor.

Beklan Kulaksızoğlu, Deutsche Welle Türkçe

 

Share
İlgili Eğitim