Ana içeriğe atla
Image
Haber yatay görseli
Share

BoMoVu'dan Kölelikte Hayatta Kalma Pratiği: Capoeira Söyleşisi

Gönüllü sporcu ve beden hareketçilerinden oluşan BoMoVu– Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Ağı, Beden, Spor ve Tahakküm söyleşilerine capoeira başlığıyla devam ediyor.  Kölelikte Hayatta Kalma Pratiği: Capoeira başlıklı söyleşi 30 Eylül Pazartesi günü BoMoVU'nun İstanbul'daki ofisinde gerçekleştirilecek. 

Gönüllü sporcu ve beden hareketçilerinden oluşan BoMoVu– Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Ağı, Beden, Spor ve Tahakküm söyleşilerine capoeira başlığıyla devam ediyor. 

Kölelikte Hayatta Kalma Pratiği: Capoeira başlıklı söyleşi 30 Eylül Pazartesi günü BoMoVU'nun İstanbul'daki ofisinde gerçekleştirilecek. 

Avrupa Birliği tarafından desteklenen STÖ Kaynak Merkezi Projesi bünyesinde yürütülen STÖ-Akademi İşbirliği Programı desteğiyle düzenlenecek olan buluşmada, çatışmalı bölgelerde yaşamış ve/veya yerinden edilmiş gruplarla ilgili çalışmalar yapan STK’lar arasında gün geçtikçe daha fazla yaygınlık kazanan capoeira dövüş sanatı ve sporu konuşulacak. 

Söyleşi, BoMoVu’nun kurucusu, proje yazarı ve ağ geliştiricisi olan Nil Delahaye tarafından yürütülecek.

BoMoVu'nun çağısı şöyle; 
 
Söyleşilerimizin dokuzuncusunda, Capoeira sanatının sömürgecilik içinde kendini var eden beden ile ilişkisine bakacağız ve bu ilişkinin evrenselliğini keşfedeceğiz. Capoeira, müzik ve şarkı eşliğinde grupça yapılan bir dövüş sanatı ve danstır. Capoeira, ilk olarak Brezilya’da Afrikalı köleler tarafından, ezici sömürü koşullarına karşı direnmek amacıyla ortaya çıktı. Günümüzde Capoeira çeşitli biçimlerde tüm dünyada icra ediliyor çünkü hem bedensel ifade hem de beden ile zihnin özgürleşmesi açısından evrensel bir dile sahiptir. Capoeira’da öncelikle insanlar bir çember oluşturacak şekilde yanyana durur, bu esnada kölelik tarihi, başarı ve direniş öyküleri anlatan şarkılar söylenir, entrümanlarla müzik çalınır ve çemberin içindeki iki kişi birbiriyle dans ve dövüş hareketleri sergiler. Bu iki kişi kurnazlık zekasını temel alan fiziksel bir diyaloga girerler. Ayrıca, tiyatral figürler, mizah, kandırmaca ve zeka bu oyunda yüceltilen kabiliyetlerdir. Beyaz hükümranlığı tarafından Brezilya’da uzun yıllar boyunca yasaklanan Capoeira, zamanla tüm dünyaya yayılmış ve şimdilerde ise çeşitli biçimlerde farklı farklı kültürler arasında gezinmektedir. Ancak orijinal Angola biçimi, kölelik altında gururlu olma ve insanlığını geri kazanma erdemlerini taşıyor; Angola’nın kurallarına ve pratiklerine uygun olan Capoeira biçimi, insana yeniden gurur kazandırır ve onu ruhsal özgürlük yolculuğuna götürür.
 
Capoeira, çatışmalı bölgelerde yaşamış  ve/veya yerinden edilmiş gruplarla ilgili çalışmalar yapan STK’lar  arasında gün geçtikçe daha fazla yaygınlık kazanmaktadır.
 
Nil Delahaye hakkında; 
 
2014 yılından beri İstanbul’da Capoeira yapıyor. Göç alanında çalışıp çeşitli alanlarda gönüllülük yaptıktan sonra, kendine, Capoeira tutkusuyla hassas gruplarla çalışma hakkında edindiği becerilerini birleştirmeyi amaç edindi. Yerinden edilmiş çocuklar ve daha sonra kadınların spesifik ihtiyaçlarını odak merkezine alan programlar geliştirmeye başladı. 2015’te tam da bu alanda çalışan koca bir aktivist ve sosyal çalışmacı dünyasının varlığını keşfetti. Bu sayede fikrini Türkiye’ye taşımak için ilham aldı. Nil INALCO’da Türkoloji ve Hausa lisansları aldı, Rouen üniversitesinde dil didaktiği lisansüstü, ve Bilgi üniversitesinde kültür yönetimi yüksek lisansı yaptı. BoMoVu’nun kurucusu, proje yazarı, ve ağ geliştiricisi olarak çalışıyor.
 
Facebook etkinliği için lütfen tıklayınız. 

İlgili Dosyalar:

  1. BAŞLIK YOK [JPG] [167.80K]
Share
İlgili Eğitim