Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Çine’de termik santral tedirginliği

Madenler, meralara kurulmak istenen rüzgar santralleri ve sularının kirliliği ile sürekli gündemden düşmeyen Aydın’ın Çine ilçesinde şimdide termik santrallerin yarattığı tedirginlik hakim.

İçerik Alınlık Resmi

Madenler, meralara kurulmak istenen rüzgar santralleri ve sularının kirliliği ile sürekli gündemden düşmeyen Aydın’ın Çine ilçesinde şimdide termik santrallerin yarattığı tedirginlik hakim.

cine

Aydın’ın Çine ilçesi yakınlarında kurulmak istenen üç termik santral hem ilçede hem de köylerde büyük bir endişe kaynağı oldu. Doğal gazla çalışacağı söylenen termik santrallerin üç yanı dağlarla çevrili Çine’de büyük bir kirliliğe neden olacağı dile getirilirken, santrallerde kullanılacak su miktarının fazlalığı ve santrallerin ileride kömür yakıta dönme olasılıkları da endişeleri arttırıyor. Bu arada termikçi şirketlerin yöre halkının direncini kırmak için rüşvet çarkını döndürmeye başladıkları dile getiriliyor.

MUHTARA RÜŞVET TEKLİF ETMİŞLER

Çine’de yapılmak istenen termik santrallerin bölgede yaratacağı sorunlarla ilgili EGEÇEP ve Çine Doğaseverler Derneği tarafından gerçekleştirilen panel öncesi termik santral yakınlarındaki köyler ziyaret edildi.

Prof. Dr. Beyza Üstün, Çine Doğa Derneği ikinci Başkanı Ahmet Uslu ve Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam Programı ekibinin bulunduğu grup aynı bölgede olan üç termik santral alanına en yakın köylerden Gökyaka köyüne gittiler. Santrale karşı olduklarını ama yeterli bilgilerinin de bulunmadığını söyleyen köyüler, “Bizim geçim kaynağımız hayvancılık ve tarım. Termik santralin yaratacağı kirlilik bunları etkilerse biz nereye gideceğiz. Köyümüzün suyu zaten az ve sulu tarım neredeyse yok. Bu santrallerin çok büyük su tüketeceği söyleniyor. Bizim zaten kıt olan yer altı sularımızı bu santraller çekerse buralar çöle döner” diye konuştular.

Köydeki en çarpıcı açıklama ise Köy Muhtarı Hüseyin Kurkut’tan geldi, termik santralcilerin kendisine bu santrali onaylaması için 150 bin lira teklif ettiklerini söyleyen Kurkut, “Ben bu rüşveti kabul etmedim. Yarın çocuklarımızın yüzüne nasıl bakardık” dedi. Gökyaka’ya komşu Saraçlar köylüleri de termik santral istemediklerini, Gökyakalıların arazilerinin kamulaştırma tehdidi ile ellerinden çok ucuz fiyatlarla alındığını dile getirdiler.

ÇİNE OLUMSUZ ETKİLENECEK

Öğleden sonra Çine Belediyesi Kültür Merkezinde gerçekleştirilen panelde yapılan konuşmalarda da termik santrallerin Çine’deki canlı yaşamı üzerinde yaratacağı risklere vurgu yapıldı.

Gazetemiz Muhabiri ve EGEÇEP Eş Dönem Sözcüsü Özer Akdemir tarafından yönetilen panelde ilk konuşmayı yapan Dokuz Eylül Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Enver Yaser Küçükgül, dünyada kömüre yönelimin gittikçe arttığına dikkat çekerek, Çine’de doğal gazla kurulacağı söylenen termik santrallerin ileride kömür yakıta dönmesinin büyük mümkün olduğunu söyledi. Kömür ya da doğal gaz yakıtlı termik santrallerin bulundukları yörede önemli oranda su, toprak ve hava kirliliği yarattığına dikkat çeken Küçükgül, coğrafi olarak bir üç yanı çevrili bir çanak içerisinde bulunan Çine’nin bu kirlilikten son derece olumsuz bir şekilde etkileneceği uyarısında bulundu.

KÂR ETMEK DEĞİL SAĞLIKLI YAŞAMAK İSTİYORUZ

Panelin ikinci konuşmacısı olan Yıldız Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Beyza Üstün, kapitalist sistemin daha çok kâr etmek için doğayı ve canlı yaşamını yok eden girişimlerinin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, “Biz kâr etmek istemiyoruz, yaşamak istiyoruz. Bu nedenle sermayedarlara gösterecek alternatifimiz yok. Anadolu’nun her yerinden yükselen bu yaşam mücadeleleri bu nedenle antikapitalisttir” diye konuştu.

Çine’den geçen ısıtma amaçlı doğal gaz boru hattının bu santrallerin ihtiyacını karşılamayacağının altını çizen Üstün, “Bunun için ya ikinci bir boru hattı çekmeleri gerekir, ya da yakın bir çevreden kömür taşımaları gerekir. Zaten görüyoruz ki, Aydın-Çine-Milas-Güllük hattında, demiryolu yapım çalışmaları var. Demek ki, gerek yatağandaki kömüre veya yurt dışından gemi yoluyla Güllük limanına gelecek, kömür ithalatı hedefleri var. Eğer bu böyleyse, durum daha da vahim. İşte o zaman Çine, yaşanamaz bir hale gelir” diye konuştu. Üstün, santrallerde bir günde 5 bin köyün kullandığı su kadar soğutma suyu kullanılacağını aktararak, “Bu suyu, yer altı suları ile karşılamak mümkün değil. Bu nedenle öncelikli olarak, sondaj yapıp yer altı sularını bitirecekler, yetmeyecek en yakın baraj ve göletlerden takviye yapacaklar bu da yetmedi, en yakın denizden borularla su getirecekler.  Bu gelen suları aynen kullanabilirler mi? Hayır kullanamazlar. Bu da civardaki dereler ve yer altı sularında kirlenmeye yol açacaktır” dedi.

ÇEVREYİ KORUMAK DEVLETİN DE ÖDEVİ

EGEÇEP Eş Dönem Sözcüsü Av. Berrin Esin Kaya ise konuşmasında sürekli enerji açığından söz eden sermaye kesiminin bu enerjiyi kim ve ne için istediğini de açıklamak durumunda olduğuna dikkat çekerek, “Anayasanın 56. maddesine göre devletin ve biz yurttaşların çevreyi koruma hakkımız ve ödevimiz var. Bizler çevreyi kirleten her unsura karşıyız. Bizim için önemli olan temiz ve doğal bir çevre de yaşamaktır” dedi. Panele Çine’deki birçok kurum ve siyasi parti temsilcisinin yanı sıra, Gökyaka ve Çaltı köylüleri, EGEÇEP üyeleri, Didim ve Aydın’dan katılımlar da oldu. Birçok kişinin soruları ile katkı sunduğu panelde, Aydın’ın bir enerji üssüne çevrilmek istendiğine vurgu yapıldı. Emek Partisi (EMEP) Aydın İl Başkanı Av. Hicran Danışman da tapu mağduru 400 köylünün sorununu dile getirerek, bu soruna hâlâ bir çözüm üretilemediğini söyledi.

http://evrensel.net/news.php?id=28094

İlgili Dosyalar:

  1. cine [JPG] [32.12K]
Share
İlgili Eğitim