Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Çocuk Hakları Kongresinde İki Çocuk Gözaltına Alındı

Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında sınav sistemini protesto etmek isteyen iki öğrenci zor kullanılarak salondan çıkarıldı. Konuşmasına devam eden Erdoğan çocukların "yetişme tarzı"nı sorguladı.

İçerik Alınlık Resmi

Başbakan Erdoğan'ın konuşması sırasında sınav sistemini protesto etmek isteyen iki öğrenci zor kullanılarak salondan çıkarıldı. Konuşmasına devam eden Erdoğan çocukların "yetişme tarzı"nı sorguladı.

Hafta sonu Haliç Kongre Merkezinde gerçekleştirilen 1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi'nde, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması sırasında ücretsiz eğitim ve sınav sistemi konusunda görüşlerini bildirmek isteyen iki çocuk, başbakan'ın korumaları tarafından güç kullanılarak gözaltına alındı.

İki öğrenci salondan çıkarılırken Erdoğan, "Bu tür toplantıları provoke etme anlayışına sahip yetişme tarzlarını anlamakta tabii mümkün değil" dedi. Daha sonra çocuklarla görüştüğünü açıklayan Erdoğan "Toplantıdan sonra ben arkadaşlara 'Alın yanıma getirin' dedim ve kendileriyle görüştüm. Tabii kendileriyle görüştüğümde, tutarlı olmayan ifadeleri yüzünden üzüldüm" dedi.

Çocuk Vakfı, İstanbul Üniversitesi ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından düzenlenen kongreye Erdoğan ve Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf kapanış konuşmasını yapmak üzere katıldı.

Erdoğan, konuşmasında çocukların masum olduklarına vurgu yaparken; çocuk delegelere ayrılan bölümde oturan bir kız çocuğu, el kaldırarak söz almak istedi ve Başbakanın konuşmasına devam etmesi üzerine, sınav sistemini eleştiren sözler söylemeye başladı.

Başbakanın korumaları çocuğun konuşmasını engellemek için ağzını ve yüzünü kapatarak dışarıya çıkarmaya çalıştığı sırada,  bir başka çocuk da şiddet içerikli bu olaya tepkisini dile getirdi. Bunun üzerine korumalar her iki çocuğu da yaka paça solondan çıkartarak göz altına aldı. Erdoğan çocuk hakları konusunda yaptığı konuşmaya devam etti.

Salondaki bazı yetişkin delegeler çocukların orantısız güç kullanılarak engellenmesine karşı çıktı. Ancak bu delegelerden bazıları da gözaltına alındı. Gözaltına alınan çocukların durumundan endişe eden avukatlar çocuklarla görüştürülmezken, bu talebi dile getiren bir avukat da polisler tarafından yakın takibe alındı. Kongre yetkilileri ise olaya karşı sessiz kaldı.

İfade özgürlüğü buraya kadarmış

Kongre de üç gün boyunca Türkiye Çocuk Hakları Stratejisi konuşulmuş, bu stratejide özellikle çocuk görüşünün değeri başlığı altında, çocukların kendilerini ifade etmesine, karar mekanizmalarına katılmasına, yetişkinler tarafından dinlenmesine ve  çocukların örgütlenmesine vurgu yapılmış, bu konuda kongrenin örnek olduğu belirtilmişti.

Olayla ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan'ın tutumunu eleştiren bazı Kongre delegeleri, Başbakandan beklediklerinin çocukları dinlemesi ve korumalarına müdahale ederek onların çocuk olduklarını hatırlatması ve bu olayı engellemesi olduğunu söylediler. Yaşanan bu olayın; hem gözaltına alınan iki çocuğa hem de bu olaya tanık olan tüm çocuklara yönelik "şiddet" olduğunu vurguladılar, böylesi bir durumun kabule edilemez olduğunu söylediler.

http://www.bianet.org/bianet/siyaset/128221-cocuk-haklari-kongresinde-iki-cocuk-gozaltina-alindi

 


Çocuk Hakları İçin Hükümetin Yol Haritası Çıkıyor

Birinci Türkiye Çocuk Hakları Kongresi bugün Haliç Kongre Merkezi'nde başladı. Dünyada ilk olduğu belirtilen 25-17 Şubat arasında devam edecek kongrenin sonunda Türkiye Çocuk Hakları Strateji Belgesi oluşturulacak.

Çocukların beklentilerini ve isteklerini dile getirmeyi ve çocuk haklarının yeniden ele almayı hedefleyen Birinci Türkiye Çocuk Hakları Kongresi Haliç Kongre Merkezi'nde bugün (25 Şubat) başladı.

İstanbul Üniversitesi, Çocuk Vakfı ve Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından düzenlenen ve 81 ilden çocuk meclislerinin temsilcilerinin katıldığı kongre 25- 27 Şubat arasında devam edecek.

Kongrenin bugünkü oturumunda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mehmet Ali Şahin, "Ülkelerin en büyük zenginlikleri sahip oldukları çocuklardır. Ülkeler sahip oldukları bu zenginlikleri iyi yetiştirir, her türlü tehlikeden korumayı başarırsa, onların haklarını, çocukluklarını yaşayacakları ortamları temin ederlerse, dünyanın yaşadığı sıkıntılardan kurtulacağına inanıyorum" dedi.

Strateji Belgesi hazırlanacak

27 Ocak 1995'te kabul edilen BM'nin Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi çerçevesinde yapılabilecek konulara öncelik verilecek olan kongrede 2012-2016 Türkiye Çocuk Hakları Stratejisi Belgesi'nin hazırlanması öngörülüyor.

25-27 Şubat tarihleri arasında gerçekleşecek olan kongre, dünyanın ilk çocuk kongresi özelliğini taşıyor. Kongrede 118 çocuk delege 82 bildiri sunarken, 113 yetişkin delege de 87 bildiri ile görüşlerini açıklayacak.  Kongrenin kapanışını Başbakan Tayyip Erdoğan yapacak.

Kongrede 81 ilin Çocuk Hakları Komite Başkanları, Demokrasi ve Öğrenci Meclisi Başkanları ile Çocuk Meclisleri temsilcileri katılacak. Kongrede ayrıca, 56 sivil toplum kuruluşu, 81 ilin yerel yönetimi, Türkiye'deki 108 üniversite ve 22 siyasi parti de temsil edilecek.

Türkiye'de üç yılda bir düzenlenecek olan kongrenin 2014 yılında düzenlenecek ikincisinin takvimi birinci kongrenin Genel Kurulu'nun seçeceği Kongre Sonuçlarını İzleme Kurulu tarafından belirlenecek.

"Bir Göz de Sen Ol" dan 428 Çocuk İçin Eylem

"Bir Göz de Sen Ol İnisiyatifi" kongrenin ilk günü olan bugün saat 09.00'da kongre merkezinin kapısında savaşlarda öldürülerek yaşam haklar elinden alınmış çocuklar için sessiz eylem yaparak "Savaşlarda öldürülen 428 çocuğumuzun gözü olarak ve bunlara yenilerinin eklenmemesi için buradayız" dedi.

İnsan Hakları Derneği'ne yapılan başvurular ve basın taramalarından elde edilen bilgilere göre 1988-2010 yılları arasında çatışmalı süreç sebebiyle 428 öldürüldü veya yaşamını yitirdi.

http://www.bianet.org/bianet/toplum/128189-cocuk-haklari-icin-hukumetin-yol-haritasi-cikiyor

 


Hak Temelli Bir Çocuk Strateji Belgesi İstiyoruz!

1. Ulusal Çocuk Hakları Kongresi bugün başladı. Kongre bir yıldır üzerinde çalışılan Çocuk Hakları Strateji Belgesi'ni de nihaileştirecek. Gündem Çocuk Derneği, belgedeki çocukluk algısına itiraz ediyor ve vakit varken adım atılmasını istiyor.

Stratejinin, askeri bir terim olmasının ötesinde, sadece önceden belirlenen amaca varmak için izlenen yol olduğunu düşünürsek, devlet -yine- bir konuda daha, amacını ve bu amaca erişmek için izleyeceği yolu belirlemek üzere.  Bu kez varılacak amaç;  stratejinin konu başlığından anlaşıldığı üzere "çocuk hakları". Evet Türkiye, BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'ni imzalamasından 20 yıl sonra,  şu günlerde, 1. Ulusal Çocuk Hakları Strateji belgesini taslaklamış durumda.

İnsan haklarının temel yapı taşlardan biri olan çocuk hakları konusunda, devletin bir amaca, bu amaçla ilgili de bir stratejiye sahip olması, -20 yıl sonra da olsa- , çocuklar için daha iyi bir dünya talebini getirenler için gerçekten sevindirici.  Çünkü böylesi bir belge, çocuklarla ilgili var olan durumu ortaya koyabilir, bunun üzerinden de somut, gerçekçi, ulaşılabilir hedeflerle -tedricen de olsa-  çocuk haklarının tam olarak hayata geçirilmesinde önemli bir işlev görebilir.

Türkiye'de çocuk haklarından sorumlu koordinatör kuruluş olan, Başbakanlık Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü'nün de imzasının olduğu bu belge, yaklaşık bir yıllık süreçte hazırlanmış durumda. Bir süre önce de çocuk haklarıyla ilgili çeşitli tarafların görüşüne sunuldu.

Basına çocuk haklarıyla ilgili "ilk kez hazırlanan belge" şeklinde yansıyan strateji belgesi, bize bir kere daha devletin - her ne kadar belge çeşitli kişi ve kuruluşların katkısıyla hazırlanmış olsa da, bu belgenin hayata geçmesinden asıl sorumlu devlet olduğu için- çocukla ve çocuk haklarıyla algısını açıkça ortaya koyuyor. Bu algı ne yazık ki oldukça sorunlu ve ne yazık ki bu algıyla karşılaşmamız ilk değil. Devletin çocukla ilgili hazırladığı her belgede, yasa tasarısında ve uygulamalarda, çocuklara götürdüğü hizmetlerde bu algıyla sık sık karşılaşıyoruz. Ancak kabul edilişinin üzerinden 20 yıl geçmesine karşın, hala, üstelik de bu Sözleşme'nin hayata geçmesinden sorumlu olan kuruluşun, SHÇEK Genel Müdürlüğü'nün, Sözleşme'nin ruhuna aykırı, insan hakları evrensel standartlarını ve ilkelerini temel almayan bir belgeyi, çocuk hakları örgütlerinin ve de diğer ilgili tarafların görüşe sunabiliyor olması hakikaten üzücü...

Üzücü olmasının ötesinde ne yazık ki umut kırıcı. Oysa bu taslak strateji belgesinin son halinin verileceği, 1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi'nin sloganı, "Umut Hep  Var  Ve Olacak"... Keşke buna çocuk hakları konusunda çalışan örgütler de inanabilsek...

Strateji belgesi sistematiği, dili, hazırlanma yöntemi, belirlediği stratejik amaçları açısından pek sıkıntılı noktaya sahip. Bütün bunlar düzelebilir. Verilen önerilerle mutlak bir yola girer. Umutsuzluğumuz zaten orada değil...  Umutsuzluğumuz, belgenin tamamında hissedilen ve her amaçta yeniden yeniden karşımıza çıkan, devletin çocuğa ilişkin algısında...

Şöyle ki; Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS) çocukların haklarını en ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde ele alan insan hakları belgesidir. Sözleşme, çocukların en iyi biçimde yaşamalarını ve kendilerini tam anlamıyla gerçekleştirebilmelerini sağlamayı hedefler. Onların fiziksel, zihinsel, duygusal, sosyal ve ahlaki bakımdan özgür, saygın, onurlu ve sağlıklı olarak gelişebilmesini amaçlar.

BM ÇHS, çocuğu hak sahibi bir birey olarak görmektedir. Çocukluğu bir varoluş tarzı olarak tanımlamaktadır. İşte bu nedenle de korunma haklarının yanı sıra insanın kendini gerçekleştirmesini sağlayacak ifade, düşünce, örgütlenme, katılım hakkını da çocuklar için tanımlar, çocukları günün ortağı bireyler olarak görür. Ancak devletler ve toplumlar ne yazık ki bu algıyı tam olarak benimsememiştir.

Çocuk hakları ihlallerinin temelinde yatan en önemli sorunlardan birisi de benimsenmeyen bu algının dışındaki sorunlu çocuk algısıdır. Algıdaki sorunlar hakların anlaşılmasını ve uygulanmasını zorlaştırmakta, zaman zaman hak ihlallerine gerekçe oluşturabilmektedir. Yaygın bir şekilde, Türkiye'de çocuklar; ya toplumun ve ailenin malı olarak, ülkenin geleceği ya da bir ülkünün öznesi olarak görülür. Bu algının uzantısı olarak, toplum nezdinde çocukluk, eksiklikleri giderilerek yetişkinlikle sonuçlanması gereken, geçici bir süreç olarak da algılanabilir. Oysa insan hakları temelli yaklaşıma göre "çocukluk" insan hayatında ihmal edilemeyecek kadar önemli bir dönemdir ve değerlidir. Çünkü çocukluk, yaşam içinde insanoğlunun kendini gerçekleştirmek için sahip olduğu olanakları en yoğun şekilde kullanabileceği bir fırsatlar dönemidir.

Çocuk hakları da meşruiyetini çocukluk döneminin insan hayatı içindeki bu özel durumundan alır. Dolayısıyla çocuk hakları insan haklarının çocuklar için gerektirdiklerinden başka bir şey değildir. Özel olarak çocuk haklarına ihtiyacımız olmasının gerekçeleri ise,

- gelişimlerinin özel bir evresinde olmaları,

- görüşlerinin nadiren dikkate alınıyor olması,

- çoğunun oy hakkının bulunmaması,

- hükümetlerin insan hakları konusundaki tutumunu belirleyen siyasal süreçte anlamlı bir rol oynayamamaları,

- kendi haklarını korumak için adli sistemden yararlanma konusunda önemli sorunlarla karşılaşmaları,

- haklarının ihlali durumunda hukuki yollara başvuramamaları,

- haklarını koruyan örgütlere erişimlerinin genel olarak sınırlı olması,

- insan hakları ihlallerine daha açık olmalarıdır.

Bu çerçevede bakıldığında çocuk strateji belgesinin genelinde "çocuk algısı" insan hakları temelli yaklaşım dışındadır. Metnin genelinde "çocuk" ve "çocukluk kavramları" fazlasıyla idealize ediliyor, romantik bir yaklaşımla çocukluğa güzellemeler yapılıyor. Böylece çocuk yaşamın, günün ortağı  ve bağımsız bir birey değil, bu kez de özlem duyulan, yine yetişkinler tarafından kurgulanan "ideal bir insanlık dönemi", durumu olarak ele alınıyor. Çocuk ve çocukluk kavramları bu şekilde gereksiz yere idealize edilince de çocukların bugünkü gerçek durumları ve ihtiyaçları gözden kaçıyor. Gerçekler ve ihtiyaçlar bir kurgunun parçası olarak anlaşılmaya çalışılıyor.

Belgenin sistematiği dili vb konuların dışında, yine algıyı yansıtan bir başka sıkıntılı noktası da belgede kullanılan kimi kavramlar. Strateji taslak belgesinde "çocuk olma ve çocukluğunu yaşama hakkı" gibi insan hakları standartlarında ve belgelerindeki terminolojinin dışında pek çok terim yer alıyor.  Uluslararası insan hakları standartlarına bakıldığında bu şekilde ifade edilen bir hak söz konusu değildir. Elbette sözleşmenin kapsamadığı bazı hak ve durumlardan bu belgede söz edilebilir. Ancak tüm bunların, yine insan hakları zemininde temellendirilmesi gerekmektedir. Ne yazık ki belgede bu türden temellendirmeler de yapılmamaktadır.

Bazen idealize eden, bazen geleceğe öteleyen, bazen korunmaysa muhtaç görülen, sahibinin kim olduğu konusu tartışılan çocuklara ilişkin, insan hakları anlayışının dışındaki söz konusu algı ne yazık ki çok yaygın. Bu, devletin her türlü uygulamasında karşımıza çıkabiliyor. Hatırlayın 12 Eylül referandumunda yapılan değişikliklerle çocukların Anayasa'da nasıl yer alabildiğini... ( 10. maddede, korunmaya muhtaç kişiler, şehit yakınları, vb "dezavantajlı" olarak tanımlanan gruplarla birlikte, 41. Maddede devletten sonra sahibinin ailesi olduğuna karar verilen aileyle birlikte )

O zaman söyledik, şimdi de... Ankara ve İstanbul'da çocuklara hak temelli yaklaşan yedi örgüt (Eğitim Reformu Girişimi, Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Derneği, Gündem: Çocuk! Derneği, Çocuk Çalışmaları Birimi, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği Genel Merkezi, Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği, Uluslararası Çocuk Merkezi) hazırlanan bu stratejik belgeye ilişkin görüşlerini sıkıntılarını, endişelerini ve de üzüntülerini ilgili taraflara bildirdi. Bugün başlayan 1. Ulusal Çocuk Hakları Kongresinde, nihaileştirileceği söylenilen belgede bu algının değişikliğinin çok önemli olduğu bildirildi. Çünkü biliyoruz ki; bu algı değişmedikçe, yapılacak yasalar, planlanacak, yaşama geçirilecek uygulamalar ve "stratejik bakışlar" ne yazık ki hep eksik kalacak... Bu algının değişmesi içinse, -övgüyle söz edilen belgeye bakılınca-, anlaşılan epey yolumuz var...  Alınacak yol sorun değil, sorun yola ilişkin umudumuzda...

http://www.bianet.org/bianet/siyaset/128179-hak-temelli-bir-cocuk-strateji-belgesi-istiyoruz

Share
İlgili Eğitim