Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

DAÇE BASIN DUYURUSU

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) 4-5 Aralık'ta biraraya gelerek  ülkemiz ve bölgemiz çevre sorunlarını tartışmış ve aşağıdaki mesajları basınımız yoluyla kamuoyuna duyurmaya karar vermiştir:  

İçerik Alınlık Resmi

Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri (DAÇE) 4-5 Aralık'ta biraraya gelerek  ülkemiz ve bölgemiz çevre sorunlarını tartışmış ve aşağıdaki mesajları basınımız yoluyla kamuoyuna duyurmaya karar vermiştir:

 

Tüm Türkiye'yi ve özellikle de bölgemizi tehdit eden  kurulmuş ya da kurulması planlanan termik santrallerle sonuna kadar mücadele edilecektir. Kyoto Protokolünü imzalayarak her türlü kirletici sanayi modellerinden uzak durmasını beklediğimiz Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda ülkemizde yüzden fazla sayıda termik santral yapma girişimi anlaşılır değildir ve kabul edilemez. Enerjinin ekolojik planlaması yapılmadan kurulacak onlarca termik santral, nükleer santral, tüm doğal sistemi altüst edecek iki bine yakın sayıdaki hidroelektrik santrali bu ülkenin bağrına saplanacak bir bıçak gibi tehlikelidir.

Tüm Dünya'nın iklim değişikliğini gündeminin birinci maddesine taşıması beklenmektedir. Çünkü iklim değişikliği kuraklıklar, kasırgalar, seller, su kirliliği, toprak aşınması ve açlık demektir. Sözüm ona gelişmiş ülkeler ise bu korkunç gerçek karşısında yanıltıcı çözümler(?) üretmekte, yalnızca karlarını arttırmayı hedeflemekte ve insanları kandırmaktadır.

Ülkemiz derhal fosil yakıta dayalı enerji sistemini, büyük ve çok tehlikeli bir macera olan nükleer enerji sistemini, enerji maskeli HES'leri terketmeli, temiz enerji modellerini esas alan bir anlayışa dayalı planlamalar yapmalıdır. Kamuoyu oluşturmak ve kuvvetli bir baskı unsuru olabilmek adına tüm ülke çevrecileri bu alanda tek bir ses olmaya karar vermiştir.

Yakın bir geçmişte bölgemizde kurulan Yumurtalık- Sugözü Termik Santrali'nin yarattığı olumsuzluklar karşısında Sugözü köylüleri Sugözü Çevre Derneği'ni kurmuş ve DAÇE ile birlikte mücadele kararı almıştır.

Hatay  Amik Gölü'nün kurutulması bölede yapılan en büyük çevre katliamıdır. Eski göl havzasına   havaalanı kurulması ve bu alanın göçmen kuşların en büyük yol güzergahı üzerinde bulunması ayrı bir felaket olmuştur. Uçakların güvenli seferi ve göçmen kuşların selameti açısından derhal erken uyarı sistemi kurulmalıdır. Kurutulan Amik gölü'nün asıl kaynağı olan Gölbaşı gölünün korunmaya alınması şarttır.

Son günlerde üzerinde çokca konuşulan Tabiat ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun TasarısıTürkiye doğasının katli anlamına gelmektedir. Bu kanun tasarısı yasalaşırsa Akdeniz ve Ege koylarından Karadeniz yaylalarına kadar tüm Türkiye'nin doğal mirası tehdit altına girecektir. Bu tasarının mevcut haliyle yasalaşmaması için mücadelemiz sürecektir.

Ulukışla, Maden, Hasangazi köyü altın madeni işletmesinin kurmak istediği atık havuzu Seyhan Havzası içme suyu kaynaklarını kirletip yokedecektir.Bu konuda yöre insanı ile birlikte çalışmalarımız sürecektir. 

Kar ve rant peşindekilerin doğaya insafsız saldırıları karşısında bölge insanı ve çevre dernekleri dimdik durarak adeta bir kahramanlık örneği sergilemektedir. Halkımıza saygıyla duyurulur.

Prof. Dr. Figen Doran

DAÇE ORTAK SEKRETERYASI

Share
İlgili Eğitim