Ana içeriğe atla
Image
Haber yatay görseli
Share

İHAD - "Nefret Suçları İle İlgili Yasal Düzenlemeye Yönelik Savunuculuk" Çalışması

İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD) 8 Ocak 2011 tarihinde Urfa’da  “Nefret Suçları İle İlgili Yasal Düzenlemeye Yönelik Savunuculuk” konulu bir çalışma gerçekleştirecek. Çalışmaya ilişkin davet mektubu ve çalışma programını aşağıdan okuyabilirsiniz.

İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD) 8 Ocak 2011 tarihinde Urfa’da  “Nefret Suçları İle İlgili Yasal Düzenlemeye Yönelik Savunuculuk” konulu bir çalışma gerçekleştirecek. Çalışmaya ilişkin davet mektubu ve çalışma programını aşağıdan okuyabilirsiniz.

NEFRET SUÇLARININ

YASAL DÜZENLEMESİNE YÖNELİK SAVUNUCULUK

Yuvarlak Masa Toplantısı

ŞANLIURFA, 8 Ocak 2011

İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD) aralarında hukukçular, akademisyenler ve insan hakları aktivistlerinin yer aldığı bir grup tarafından. 2006 yılında Ankara’da kurulmuştur.

İHAD devletlerden, hükümetlerden, siyasi ve ideolojik gruplardan bağımsız bir insan hakları hareketi olarak, insan hakları alanında araştırma, izleme, raporlama, yayın ve eğitim faaliyetleri yürütmektedir. İHAD, insan haklarının bütünselliği ilkesini dikkate alarak ve insan hakları standartlarının ilerletilmesi gereğini vurgulayarak, insan haklarının çeşitli alanlarında çalışmalarını sürdürmektedir.

Bildiğiniz gibi, herhangi bir kişi ya da topluluğa karşı din, dil, ırk ve cinsiyet gibi gerekçelerle işlenen ve şiddet içeren suçlar, günümüzde nefret suçu olarak tanımlanmaktadır. Türkiye’de nefret suçları, sadece belli bir coğrafi bölgede yaşanmamakta ve suçların niteliğine göre çeşitlilik göstermektedir. Buna bağlı olarak, son yıllarda, özellikle etnik ve dini azınlık gruplarına yönelik artmakta olan hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık yüzünden nefret suçlarında bir artış gözlenmektedir.

Trabzon’daki bir kilisede görev yapan Rahip Santoro ve Ermeni gazeteci Hrant Dink, ırkçı gruplar tarafından defalarca ölümle tehdit edilmiş ve sonrasında saldırıya uğrayarak yaşamlarını yitirmişlerdir. Bu sarsıcı olaylardan kısa bir süre sonra, Malatya’da faaliyet gösteren Zirve kitapevine karşı düzenlenen saldırıda, aralarında Türk Protestan cemaati üyelerinin de bulunduğu üç Hıristiyan gazeteci hayatını kaybetmiştir. Nefret suçlarının failleri olarak yakalanan kişilerin devam eden davaları boyunca milliyetçi grupların sanıklar lehine yaptıkları gösteriler ve çeşitli yayın organlarında Hıristiyanlar ve Ermeniler aleyhine yapılan ırkçı yayınlar, nefret suçlarıyla mücadelenin ne denli önemli bir konu olduğunu göstermektedir.

Diğer taraftan, yaklaşık otuz yıla dayanan ve PKK ile TSK arasındaki silahlı çatışmalar, uzun yıllardır Türkler ve Kürtler arasındaki kutuplaşmaları derinleştirmekte, milliyetçi akımlar hoşgörüsüzlük ortamını körüklemektedirler. Bu propagandaların bir sonucu olarak, Türkiye’nin özellikle Batı kentlerinde Kürtlere yönelik saldırganlık olayları yaygınlaşmaktadır. Nitekim son dönemde Trabzon, Sakarya, İzmir, Aydın, Balıkesir gibi illerde basit adli olaylar bahane edilerek bir anda Kürt mahalleleri, ev ve işyerleri hedef alınabilmiş, mevsimlik işçi olarak yaz aylarında Batı kentlerine gelen Kürt aileler iş bulamadıkları gibi, hakaretlere varan ayrımcı uygulamalara maruz kalmışlardır.

Türkiye’de Sünni Müslüman çoğunluğun yanı sıra, Alevilerin ve Caferilerin; ayrıca Katolik, Ortodoks, Protestan Hıristiyanların, Musevilerin, Bahailerin, Yezidilerin ve diğer dini cemaatlerin sahip olması gereken temel hakların güvence altına alınamaması önemli bir sorundur. Başka bir ifadeyle, din özgürlüğü alanındaki ihlâllerin mağdurları, sadece Müslüman çoğunluk değildir; diğer dinlerin mensupları da ciddi sorunlar yaşamaktadırlar hatta yer yer daha ağır problemlerle karşılaşmaktadırlar. Bu problemlerin çözülebilmesi için de değişik cemaatlerin farklı çözüm önerileri ve talepleri gündeme gelebilmektedirler. Bu bağlamda, örneğin Aleviler kendi mezheplerinin ders kitaplarında okutulmasını, ibadet özgürlüğü bağlamında cem evlerinin kabul edilmesini ve yaygınlaştırılmasını ve nihayet Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından resmi bir mezhep olarak tanınmalarını istemektedirler. 

Etnik ve dini ayrımcılık ve hoşgörüsüzlüğün yaygınlaşması, sadece toplumsal barışın sarsılmasına yol açmamakta, aynı zamanda, nefret suçlarının oluşmasına da zemin hazırlamaktadır. İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD), etnik ve dini kökenli nefret suçlarının önlenmesi çerçevesinde toplumsal duyarlılığı artırmak ve farklı etnik, dini, kültürel grupların örgütlendiği kuruluşlar ve insan hakları örgütleri ile birlikte çalışarak ortak bir dayanışma ağı kurmayı istemektedir.

Bu amaçla İHAD, 2010 yılı boyunca Türkiye’nin yedi ayrı bölgesinde, dini, etnik ve kültürel grupların, cemaatlerin ve özellikle hak temelli/duyarlı sivil toplum örgütleri  temsilcileri ile gerçekleştirdiği yuvarlak masa toplantıları sonucunda nefret suçlarının önlenmesinde devlet, sivil toplum ve medyanın üzerine düşen görevler konusunda bir dizi öneri sunmuştur. Bu çalışmanın bir devamı niteliğinde olacak şekilde İHAD,  2011 yılında “Nefret Suçlarının Yasal Düzenlemesine Yönelik Savunuculuk” çalışmasını yürütecektir.

Bu amaçla Mersin, Urfa ve Sakarya illerinde yasama uzmanları, parlamenter danışmanları ve parlamenterler ile sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirerek, mevcut yasal düzenlemeler ve sivil toplum kuruluşlarının yasama organlarını nasıl harekete geçireceği konusunda atölye çalışması düzenleyecektir.

Kuruluşunuzu, bu atölye çalışmalarında bölgesel anlamda nefret suçları konusunu paylaşmak ve karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak üzere toplantıya davet etmek istiyoruz. Toplantı programını ekte bulabilir ve her türlü sorunuz için rahatlıkla bize ulaşabilirsiniz.

Kuruluşunuz adına toplantımıza katılacak üyenizle ilgili bilgileri e-posta ya da telefonla derneğimize bildirmenizi rica eder, saygılar sunarım.

Ayşe Bilgen
Koordinatör

 

PROGRAM

10.00-10.30  Açılış

                     Mehmet Salmanoğlu

10.30-11.15  Nefret Suçu ve Türkiye’de  Nefret Suçları 

Selvet Çetin

Bu bölümde nefret suçunun kavramsal çerçevesi ile ilgili genel bir değerlendirme yapılacaktır.

11.15-11.30  Ara

11.30-13.00  Nefret Suçları İle İlgili Ulusal Ve Uluslar Arası Düzenlemeler                  Av. Muhammed Akar

Bu bölümde nefret suçları hakkında ulusal mevzuatın durumu, uluslararası hukuki düzenlemeler ve yasal koruma sağlanan ülkelerden örnekler birlikte ele alınacak ve ulusal hukuk açısından ortaya çıkan boşlukların belirlenmesi amaçlanmaktadır.

13.00-14.00  Öğle yemeği

14.00-15.30  Deneyim Paylaşımı (Nefret Suçları bağlamında Hrant Dink/ İnegöl                 Madımak/ Zirve Kitabevi olayları vb.)

                    Moderatör: Ahmet Kızılkaya

Bu bölümde nefret suçu niteliği taşıyan önemli dava/vaka analizlerinin yapılmasıyla nefret suçlarının siyasi, sosyal ve kültürel nedenleri ve sonuçları hakkında düşüncelerin tartışılması beklenmektedir.

15.30-15.45   Ara

15.45-16.30  Nefret suçları ile ilgili yasa yapma sürecine katılım  

              Dr. İrfan Neziroğlu

Bu bölümde yasama uzmanlarının nefret suçları yasası ile ilgili yasa yapma süreci hakkında bilgilendirmede bulunması ve sivil toplumun yasama sürecine aktif katılımını sağlayacak yöntemlerin ele alınması beklenmektedir.

16.30-17.00  Değerlendirme ve öneriler

 

İlgili Dosyalar:

  1. Program [DOC] [59.50K]
Share
İlgili Eğitim