Ana içeriğe atla
Image
Gençlik
Share

Türkiye’deki gençleri 100 genç temsil etse durum nasıl olurdu?

Toplum Gönüllüleri Vakfı, KONDA verileriyle hazırladığı Türkiye'de 100 Genç Olsaydı çalışmasını görselleştirdi. Çalışma 17-25 yaş aralığındaki gençlerin 2015’ten ve 2025’e değişimini anlatıyor. Rapora göre Türkiye’deki 17-25 yaş arasındaki gençler yaşam tarzı, eğitim düzeyi ve geleceğe bakış açısıyla son 10 yılda çarpıcı bir dönüşüm geçirdi. Araştırma Türkiye’deki gençleri 100 genç temsil etse durum nasıl olur? sorusuna yanıt veriyor.

* Türkiye’nin 17-25 yaş arası genç nüfusu 2025 yılı itibariyle 12 milyon 719 bin kişi olarak hesaplanıyor. Bundan 10 yıl önce 2011’de genç nüfus 12 milyon 219 bin kişiydi. Genç nüfus 10 senede %4 artmış oldu.

Mutluluk seviyesi düşüyor, endişeler artıyor

Çalışmada öne çıkan başlık gençlerin mutluluk seviyesinin düşmesi oldu. 2015’te “mutluyum” diyenlerin oranı %55 iken, 2025’te bu oran %33’e indi. Özgürlüklerin kısıtlanması ve maddi muhtaçlık korkusu ise her 10 gençten 8’inin ortak endişesi haline geldi. 

Raporda yer alan bir diğer çarpıcı bulgu ise gençlerin geleceğe bakış açısı oldu. Gelecek planlamasında da benzer bir daralma gözlendi. 17-25 yaş aralığındaki bireylerin yarısı, 5 yıldan daha uzun bir zaman dilimini planlayamıyor. Geleceğe dair umut ve öngörü giderek daralıyor. Her 10 gençten 8'i parasız kalıp muhtaç olmaktan korkuyor.

Gençlerin %8’i kendini doğrudan yoksul olarak tanımlarken, büyük bir kısmı ekonomik sıkıntılarla yaşamını sürdürüyor. Bu durum, hem eğitime hem de sosyal yaşama erişimi olumsuz etkiliyor. Gençlerin kültürel yaşama katılımı da oldukça sınırlı kalırken, gençlerin sadece %16’sı pasaport sahibi.  Her10 gençten 8’i hayatında hiç yurt dışına çıkmamış.

Eğitim seviyesi yükseldi, muhafazakarlık azaldı

2015’te 17-25 yaş arası gençlerin %67’si lise ve üzeri eğitim düzeyine sahipken, bu oran 2025’te %84’e yükseldi. Aynı dönemde “modern” kimliğini benimseyen gençlerin oranı %42’den %59’a çıkarken, “geleneksel muhafazakâr” gençlerin oranı %37’den %31’e, “dindar muhafazakâr”ların oranı ise %20’den %10’a düştü.

hayat tarzı

Hoşgörü ve bireysel haklara destek arttı

Gençler farklılıklara daha hoşgörülü hale geldi. 2015’te damadının/gelininin farklı bir dinden olmasına olumlu bakanların oranı %31 iken, bu oran 2025’te %58’e çıktı. Aynı şekilde farklı etnik kökene olumlu yaklaşım %50’den %70’e, farklı mezhepten bireylerle evlilik kabulü ise %69’a ulaştı.

Çocuklarının farklı cinsel yönelimleri olabileceğini kabul eden gençlerin oranı da %11’den %21’e yükseldi.

Kadın haklarına dair tutumlarda da önemli değişim gözlendi. “Kadın istiyorsa kürtaj yaptırabilir” diyenlerin oranı 10 yıl içinde %30’dan %55’e yükselirken, “Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” diyenlerin oranı %57’den %22’ye düştü.

sivil toplum

Sivil toplumdan uzak, sosyal medyada aktifler

Araştırmaya göre gençlerin %90’ı herhangi bir sivil toplum kuruluşuna ne üye, ne gönüllü, ne de bağışçı. Buna karşılık sosyal medya kullanımı büyük oranda arttı. Gençlerin %98’i sosyal medya kullanıyor. Gençler ağırlıklı olarak WhatsAap ve Instagram kullanıyor. En düşük çıkan ise LinkedIn oldu. Bu platformu kullananlar %10'da kaldı.

Platformlar bazında kullanım oranları ise şöyle:
    •    WhatsApp: %94 (2015’te %56)
    •    Instagram: %92 (2015’te %39)
    •    YouTube: %84 (2015’te %44)
    •    Twitter/X: %56 (2015’te %34)
    •    TikTok: %47
    •    Facebook: %28 (2015’te %77)
    •    LinkedIn: %10

Kaynak: https://www.tog.org.tr/100-genc

İlgili Eğitim