Barışın sesini yükseltmeliyiz
İsrail’in Filistin’e karşı başlattığı saldırı birinci yılını doldururken, Filistin'de yaşananla festivalde ele alındı. Filistinli aktivist Esma N. Kaşram, Filistin'e Özgürlük Platformu'ndan Can Irmak Özinanır, Filistin Hayriye Sosyal Yar. ve Day. Derneği’nden Zafer Salimoğlu Filistin’de yaşanan insanlık suçlarınını anlattı. Panelde Yönetim Kurulu üyelerimiz Levent Korkut Filistin sorununu hukuki yönden ele alırken, Nesrin Algan ise Filistin'de yaşanan çevre suçlarına dikkat çekti.
Oturumda Filistin’de yaşanan insanlık suçlarına karşı sivil toplumun barışın sesini daha fazla yükseltmesi gerektiği de söylendi.
Demokrasi için sivil toplum, sivil toplum için demokrasi
Festivalin açılış oturumu “Demokrasinin Geleceği: Sivil Toplum Deneyimleri” başlığında düzenlendi. Oturumda sivil toplum örgütlerinin toplumun demokratikleşmesine nasıl katkı sağlayabileceği ve ortak gelecek inşasında sivil toplumun neler yapabileceği konuşuldu.
Kadının İnsan Hakları Derneği'nden Özlem Şen, Gençlik Örgütleri Forumu'ndan Hasan Oğuzhan Aykaç ve Sosyal Gelişim ve Dayanışma Derneği'nden Ayşegül Yalçın Eriş'in katıldığı oturumda demokrasinin geleceği katılım, iş birliği ve temsiliyet odağında tartışıldı.
Demokratikleşme sürecinde sivil toplumun kritik önem taşıdığı ancak kamu başta olmak üzere iş birliği için yeterli imkanların sunulmadığı söylendi. Kadınların ve gençlerin ise Meclis'te yeterince temsil edilmediği de vurgulandı.
Dayanışma yaşatır
Festivalde 6 Şubat Depremleri’nden etkilenen kentlerde çalışma yürüten sivil toplum örgütleri afetle mücadelede kendi deneyimlerini paylaştı. Türkiye’nin çok farklı yerlerinden ve farklı dertlerle sınanan insanların örgütlenme hikâyeleri de festivalde kendine yer buldu.
Güç Hikayeleri dinleyicilerle buluştu
Türkiye’nin farklı yerlerinden, birbirinden farklı dertlerle sınanan ve bu sınavı toplumsal iyileşme mücadelesine dönüştüren insanların örgütlenme yolculuklarını dinlediğimiz Güç Hikayeleri de bu yıl festivalde yer alacak.
Sekiz farklı güç hikayeleri anlatıcısı Sivil Sesler Festivali'nde dayanışmayı, güçlenmeyi, vazgeçmemeyi ve karşımıza çıkan zorluklarda insanlık halleri üzerinden gerçek gücün ne olduğunu anlattı.
Kaz Dağları’ndaki ekoloji mücadelesini çevre aktivisti Mustafa Ülgen, yetişkinlerde görülen DEHB’nin hiç konuşulmayan karanlık yüzünü Ayça Yaltı, bir insan hakları avukatının hiç bitmeyecek olan davasını Gizem Öykü Başkaya, oğlunun ölümünden sonra aktivist olan Eray Özgüner hayvanların yaşam savaşını, kuryelerin hikayesini Mesut Çeki, "Anne Duy sesimi!" diyen tüm özel çocukların hikayesini ise Nimet Sarıkaya anlattı.
Sokakta yaşayan hayvanlar unutulmadı
Son dönemlerde Hayvanları Koruma Kanunu’nda yapılan değişikliklerle gündeme gelen hayvan hakkı ihlalleri de festivalde ele alındı. Sokakta yaşayan hayvanların karşılaştığı ihlallerin diğer hak alanlarıyla ilişkisi “Yeni Ötekiler: Sokakta Yaşayan Hayvanlar” başlıklı etkinlikte konuşulurken, ötekileştirmenin haritası üzerine çalışıldı.
Tandem bisiklet sürüşünden fotoğraf nakışına dolu dolu bir festival
Festivalde sivil toplum örgütleri stantlarında çalışmalarını tanıttı ve çeşitli atölyelerde Türkiye'nin sorunlarına çözüm önerilerini tartıştı.
"Lazcanın Yolculuğu" atölyesinde Lazca ve Laz kültürü , "çingene pembesi"nin kavramsal olarak ayrımcılık olduğu "Antigypsyism Nedir? Türkiye'de Bulunur mu?" başlıklı atölyede, kriz dönemlerinde çocukların özgün ihtiyaçları ve bu ihtiyaçları karşılamak için çocuk merkezli çalışma yaklaşımları "Kriz Dönemlerinde Çocuk Çalışmaları" başlıklı atölyede konuşuldu.
Erişilebilir olmayan mekanları bisiklet aracılığıyla erişilebilir hale getirmeye çalışan ve 2 kişilik (tandem) bisiklet ile bisiklet turları düzenleyen Eşpedal Derneği de festivalde tandem sürüş düzenledi. UN Women geçmiş dönemin yaşamına, mekanlarına ve insanlarına odaklandığı "Hafızayı İşlemek" atölyesinde katılımcılarla buluştu.