Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

"Yoksullukla mücadele için sosyal hakların geliştirilmesi lazım"

“Yoksulluğu Yaratan Koşullar, Mücadele Yöntemleri ve Sarmaşık Derneği Örneği” başlıklı panelde Kürt coğrafyasında yoksulluk, zorunlu göç, yoksullukla mücadele için sosyal hakların geliştirilmesi konuları ele alındı ve Diyarbakır merkezli Sarmaşık Derneği deneyimi tartışıldı.

İçerik Alınlık Resmi

“Yoksulluğu Yaratan Koşullar, Mücadele Yöntemleri ve Sarmaşık Derneği Örneği” başlıklı panelde Kürt coğrafyasında yoksulluk, zorunlu göç, yoksullukla mücadele için sosyal hakların geliştirilmesi konuları ele alındı ve Diyarbakır merkezli Sarmaşık Derneği deneyimi tartışıldı.

"Yoksulluğu Yaratan Koşullar, Mücadele Yöntemleri ve Sarmaşık Derneği Örneği" başlıklı panelde tarihsel değişimler içerisinde yoksulluk olgusu tartışıldı. Dün (22 Haziran) Cezayir toplantı salonunda düzenlenen panelde yoksulluğun yalnız gelir azlığıyla ilgili olmadığı, sosyal hak kavramı ile birlikte ele alınmasının gerekliliği dile getirildi. Kürt coğrafyasındaki yoksulluğun diğer bölgelerdeki yoksulluktan farklılaştığı noktalara dikkat çekildi.

Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Ekonomi Bölümü, Diyarbakır Sosyal Araştırmalar Enstitü'sünden (DİSA) Şemsa Özer, "yoksulluğun öznesi haline getirilen Kürtler ve yoksulluk konusunun" tarihten soyutlanarak anlaşılmasının mümkün olamayacağını ifade etti, neo-liberal politikalar, tarihsel reddedilmişlik ve zorunlu göç bağlamlarında ele alınması gerektiğini belirtti.

"1963'ten beri beş yıllık kalkınma planlarının söylemi, bölgesel eşitsizliğin üstesinden gelmeyi içerse de, büyüme stratejileri merkez odaklı. "Bölgeyi" kalkındırma amaçlı olan GAP çerçevesinde, merkezin-batının- faydasına olan enerji yatırımları %100'ü bulurken, bölgenin asıl ihtiyacı sulama yatırımları %20'lerde kalmış durumda. Bunların yanında, 80'ler sonrası ekonomik değişim, AB ülkelerinin tarım ve hayvancılığını korurken, Türkiye gibi ülkelerde bu alanlara desteğin azalmasına neden oluyor."

Zorunlu göç

Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü'nün araştırmasına göre, 1984 sonrası 1 milyon 200 bine yakın insan güvenlik nedenleriyle göç ettirilmiş. Özer, bu rakamların ötesinde, ekonomik göç kapsamına alınan birçok göç türünün de aslında bir tür zorunlu göç olduğunu dile getirdi. PKK'ye lojistik destek sağlama şüphesiyle uygulanan gıda alımı sınırlamaları ve bunun gibi politikaların, bu yaşam koşullarına doğan her çocuğu zorunlu göç mağduru yaptığını söyleyen Özer, 2004 sonrası verilmeye başlanan tazminatların ve geri dönüşlerin kısıtlı olduğunu dile getirirken, kentte bu göçmenlerin "vasıfsız işçiler" olarak küresel rekabetin kurbanları oluşlarına dikkat çekti. Yoksullukla mücadelede, her türlü ayrımcılığa karşı çok yönlü mücadelenin gereğinin altını çizerken, bu konuda Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun olumlu çalışmalarına vurgu yaptı.

Hüsnü Özyeğin Vakfı Kırsal Kalkınma Programı; DİSA adına konuşan Nurcan Baysal, kırsal yoksulluğun kent yoksulluğu karşısında göz ardı edildiğini dile getirdi. "Fırat'ın doğusundaki kırsal alanlar ve özellikle bu bölgenin dağlık alanları yoksulluk haritasında geniş yer kaplıyor." Zorunlu göç sonrası geri dönüşlere de değinen Baysal, "kendiliğinden" dönenlerin örgüt uzantısı olarak suçlandıklarını, yaşamlarını yeniden kurma mücadelelerinin kamu desteği alamadığını, yayla ve mera yasaklarının uygulamada hala devam ettiğini vurguladı. Son olarak çoğu yardım projesinin hak temelli olmaktansa, sadaka kültürüyle ilerlediğini belirtti. Bu gibi yardımların da yoksul hayatında önemli bir yeri olduğunu düşünen Baysal, Sarmaşık Derneği'nin insan odaklı bir alternatif sunmasının değerli olduğunu dile getirdi.

"Önce hak sahibi yapmak"

BÜ Atatürk Enstitüsü; Sosyal Politika Forumu'ndan Ayşe Buğra, yoksullukla mücadelenin piyasa ve hayırseverlik arasına sıkıştığını belirtti. Yoksulluğun nedenleri ve sonuçlarıyla çok boyutlu olduğuna dikkat çekerek eğitim, sağlık hizmetlerine ulaşma, belediye hizmetlerinin yokluğu ve sosyal dışlanmanın da yoksulluğun içerisinde yer aldığını vurguladı.

Buğra, yoksullukla mücadelede önemli olanın sosyal hakların geliştirilmesi olduğunu ve konuya sosyal içerme politikasıyla yaklaşılmasının gereğini vurgulayan konuşmasında ideal olanın, merkez tarafından finans edilip yerel odaklar tarafından uygulanan sistemler olduğunu belirtti. Ancak bölgedeki gibi devlet ve vatandaş arasındaki ilişkinin sorunlu hale geldiği, siyasetin altüst olduğu durumlarda "Sarmaşık" gibi deneyimlerin yoksullukla mücadelede etkili olduğunu belirtti.

http://bianet.org/bianet/toplum/130955-yoksullukla-mucadele-icin-sosyal-haklarin-gelistirilmesi-lazim

Share
İlgili Eğitim