Ana içeriğe atla
Image
STGM
Share
Umut temelli iletişim bootcamp’inden kişisel bir not ve kolektif bir sorgulama

Umut diye diye...

“Hope is not about pretending everything is fine. Hope is about facing the truth, and still choosing to act.”
Umut, her şey yolundaymış gibi davranmak değil; gerçeği görmek ve buna rağmen harekete geçmeyi seçmektir.
Thomas Coombes

Minerva Han’ın yüksek tavanlarında yankılanan Umut Temelli İletişim Bootcamp, geçtiğimiz ay Türkiye Üçüncü Sektör Vakfı (TÜSEV) ev sahipliğinde ve EU TACSO 3 (EU Technical Assistance to Civil Society Organisations in the Western Balkans and Turkey) finansal desteğiyle hayata geçirildi. Türkiye ve Batı Balkanlar’dan gelen sivil toplum aktörleri olarak, anlatının nasıl değiştirilebileceğini, algının nasıl yeniden çerçevelenebileceğini konuştuk. Eğitim boyunca aklımda hep bir şey dönüp durdu:

Acı biber reçeli.

Evet, bu benim kafamda canlanan bir metafordu. Acı ama tatlı. Yakıyor ama iyi geliyor. Umut da biraz böyle değil mi?

Umut temelli iletişim de işte bu acı tatlı dengeyi kurmaya çalışıyor. Gerçeklerin üstünü örtmeden, acının içinden geçerek ama oraya saplanmadan anlatmayı öneriyor.

Omelas’tan yürüyüp gidenlerin tarafında

“The Ones Who Walk Away from Omelas…”
Ursula K. Le Guin
Omelas’tan uzaklaşanlar…

Omelas, her şeyin mükemmel göründüğü ama bu düzenin, karanlıkta acı çeken bir çocuğun varlığına dayandığı bir şehir. Bazı insanlar bu gerçeği öğrenince yaşamaya devam eder, bazıları ise sessizce yürüyüp gider.

O çocuğu orada bırakıp yürümek değil kastım. Mesele, o çocuğun orada olmasına rağmen mutluluğun mümkün olduğunu söyleyen anlatıya razı olmamak..

Umut temelli iletişim, işte bu razı olmamayı seçenlerin dili.

Gerçekleri inkâr etmeyen, ama o gerçekleri değiştirme cesareti gösteren bir yaklaşım.

Umut temelli dönüşümler: 5 çerçeve dönüşüm

“Good messaging is not about saying what is popular. Good messaging is making popular what needs to be said.”
Anat Shenker-Osorio
İyi mesajlaşma, popüler olanı söylemek değil; söylenmesi gerekeni popüler hâle getirmektir.

Thomas Coombes’un sunduğu yaklaşım, ezber bozan değil; ezberle hesaplaşan bir yaklaşım. Eğitim boyunca şu beş temel zihinsel değişimi çalıştık:

  • Fear → Hope I Korkudan Umuda

Korku uyandıran mesajlar yerine, birlikte yapabileceklerimize odaklanan anlatılar.

  • Problem → Solution I Sorundan Çözüme

"Her şey kötü" demek yerine "şu çözüm mümkün" demek.

  • Against → For I Karşı olmaktan Yana olmaya

Ne istemediğimiz değil, neyi savunduğumuzu anlatmak.

  • Threat → Opportunity I Tehditten Fırsata

Kıyamet senaryoları değil, değişim için davet yaratmak.

  • Victim → Human I Mağdurdan İnsana

Yardıma muhtaç değil; dirençli, umut taşıyan özneler anlatmak.

Derin bir yara: İtibar

Derya Tombuloğlu, ilk gün TÜSEV’in yaptığı sivil toplumun itibarı araştırmasını paylaştı. O gün öğrendiğimiz belki de en acı gerçeklerden biri şuydu:

“Sivil toplumun verdiği sözler basketbol topu büyüklüğünde ama görünürlüğü masa tenisi topu kadar.”

Bu cümle araştırmayı dinlerken aklımda dönüp durdu ve aslında içimizi gösteriyordu. Toplum bizi ya görmüyor, ya yanlış görüyor, ve biz bununla yüzleşmeden iletişim stratejisi kuramıyoruz.

Umutla kafa bulmak değil, umutla kafa açmak

“Humor is not the opposite of seriousness. It’s a powerful form of resistance.”
Mizah, ciddiyetin zıttı değildir. Güçlü bir direniş biçimidir.

Yana Buhrer Tavanier, ikinci gün umut temelli yaratıcı kampanyaları, sanatın, oyunun ve mizahın nasıl stratejik araçlara dönüşebileceğini gösterdi.

Sadece güldürmek değil, düşündürmek ve harekete geçmek için mizahı kullanmayı öğrendik.

Umut tekrar edilmez, geliştirilir

“Reframing is accessing what we already believe unconsciously, making it conscious, and repeating it until it enters public discourse.”
George Lakoff
Çerçeveleme, zaten bilinç dışında inandığımız şeyleri bilinçli hâle getirmek ve kamu söylemine girene kadar tekrar etmektir.

Eğitimin ardından 26 Haziran’da çevrimiçi yapılan follow-up session, tekrar değil, derinleşme alanıydı. Katılımcılar kendi metinlerini – basın açıklamaları, strateji taslakları, sosyal medya postları – getirdi ve hep birlikte yeniden çerçeveledik.

Son söz: umut, kendi başına bir dil

“You cannot buy the revolution. You cannot make the revolution. You can only be the revolution.”
Ursula K. Le Guin
Devrimi satın alamazsın. Devrimi yapamazsın. Sadece devrim olabilirsin.

Umut, kelimesinin ardına “temelli” getirdiğimizde çok daha güçlü bir hâle geliyor. Çünkü biz ne hissettiğimizi değil, neyi mümkün kılmak istediğimizi anlatıyoruz. Ve bu anlatıyı değiştirmek, yalnızca kelimeleri değil, toplumun kendi aynasını değiştirmek demek.

Ben umut temelli iletişimi direncin dili olarak görüyorum.

Image
STGM

STGM Youtube Kanalına abone olun!

STGM YouTube Kanalı'nda çeşitli eğitimler, sunumlar ve sivil alana dair güncel tartışmalar yer alıyor. Kanalımızı şimdi inceleyin, abone olun.