Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Altın madencilerine Dersimliler gibi karşı konur

İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneğinin 14 Mart Uluslararası Nehirler, Su ve Yaşam için barajlara hayır günü etkinlikleri kapsamında düzenlediği söyleşide, altın madenciliği ve HES’ler konusu işlendi.

İçerik Alınlık Resmi

İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneğinin 14 Mart Uluslararası Nehirler, Su ve Yaşam için barajlara hayır günü etkinlikleri kapsamında düzenlediği söyleşide, altın madenciliği ve HES’ler konusu işlendi.

Evrensel Gazetesi’nin İzmir Muhabiri ve EGEÇEP Eş Dönem Sözcüsü Özer Akdemir’in konuşmacı olarak katıldığı söyleşi dernek binasında gerçekleştirildi. Konuşmasını görsel sunumlarla destekleyen Akdemir, Bergama’dan, Dersim Ovacık’a, Kazdağları’ndan, Kışladağ’a kadar ülkemizdeki altın işletmeciliği ile ilgili yaşanan gelişmeleri aktardı.

Bergama kapısının açılmasının ardından ülkenin dört bir yanında madenci şirketlerin adeta bir altına hücum başlattığına dikkat çeken Akdemir, 2005 yılında çıkan yeni Maden Yasası’nın bu şirketlerin önündeki birçok engeli ortadan kaldırdığına dikkat çekti. Son dönemde 285 farklı yerinde altın arama çalışmaları süren Kazdağları’nda altın işletmeciliğine karşı gelişen hareketin ikinci Bergama köylü hareketi olma potansiyeli bulunduğuna işaret eden Akdemir, direnişin yöre köylüleri ve Çanakkale halkı tarafından sahiplenilmesi durumunda Kazdağları’nda altın çıkarma çılgınlığının önlenebileceğini söyledi. Altın tekelleri ile baş etmenin yolunun Dersim Ovacıklılar gibi, onları topraklarına kabul etmeyerek, şirket görevlilerine lokantalarda yemek, kahvehanelerde çay vermeyerek kararlı bir karşı duruşla olabileceğinin altını çizen Akdemir, “Benzer bir gelişme Bayramiç Muratlar köyünde yaşandı. Köylüler ÇED toplantısını yaptırmadıkları gibi, altın madencilerini köylerine sokmama, madence çalışan köylülerin de işten çıkması gibi kararlar aldılar” dedi.

Bu yalanla hesaplaşmak zorundayız

Bergama köylülerinin direnişinin sönümlenmesi için ortaya konan psikolojik harp oyunu ile ilgili bilgiler veren Akdemir, 10 yıl önce oynanan bu oyunun günümüzde HES karşıtlarına, Kazdağları’nda altına karşı çıkanlara ve tüm yaşam savunucularına karşı kullanıldığına vurgu yaptı. Akdemir, “Çevreci halk direnişlerinin ardında dış güçler, Almanlar var  kara propagandasına karşı yaşam savunucuları artık savunma psikolojisinden bir an önce çıkıp, ortaya atılan bu yalanı teşhir yoluna gitmelidir. Yaşam savunucuları üzerlerinde çok büyük bir baskılanma yaratan bu on yıllık yalanın hesabını onu ortaya çıkaranlardan ve hâlâ kullananlardan sormak zorunda” diye konuştu.

Akdemir bir soru üzerine, emek mücadelesi ile ekolojik mücadelenin birleştirilmesinin gerekliliğine vurgu yaparak, Halkların Demokratik Kongresinin (HDK) ortak mücadele zemininin bu anlamdaki önemine dikkat çekti.

http://iguneltr.wordpress.com/2012/03/16/altin-madencilerine-dersimliler-gibi-karsi-konur/#more-2914

Share
İlgili Eğitim