Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Antalya ve Adana'da kadınlardan eylem

Başbakan Erdoğan'ın "kürtaj cinayettir" açıklamasına kadın örgütlerinin tepkisi devam ediyor. Antalya ve Adana'da eylem yapan kadınlar, kürtajan yasaklanmasını kabul etmeyeceklerini bildirdi.

İçerik Alınlık Resmi

Başbakan Erdoğan'ın "kürtaj cinayettir" açıklamasına kadın örgütlerinin tepkisi devam ediyor. Antalya ve Adana'da eylem yapan kadınlar, kürtajan yasaklanmasını kabul etmeyeceklerini bildirdi.

adana
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kürtajı yasaklama girişimlerine karşı kadınların eylemleri bugün de devam etti.

Adana Kadın Platformu üyeleri, Beşocak Meydanı'nda bir araya gelerek İnönü Parkı'na yürüdü. "Kürtaj değil Uludere cinayettir" yazılı pankart taşıyan kadınlar, "Kadınlar artık susmayacaklar", "Başbakan elini bedenimden çek", "Kürtaj benim seçimim, cinayet senin yöntemin" sloganlarını attı.

BAŞBAKAN CİNAYETTEN SORUMLU, BEDENLERİMİZDEN DEĞİL

İnönü Parkı'nda platform açıklama yapan Suna Gülşen, Başbakan'ın kadınları erkek egemen sistemin "doğurgan köleleri" olarak gördüğünü söyledi.

Gülşen, şöyle dedi: "En az üç çocuk diye çıktınız yola, hızınızı alamadınız çıktınız beş dediniz. Şimdi ise 'sezeryenle doğuma karşıyım, kürtaj cinayettir' diyorsunuz. O da yetmiyor, faillerini bile bile gizlediğiniz bir devlet cinayeti olan Uludere ile kürtajı eşitliyorsunuz. Ne bedenimizin bir parçası ne de bedenimizin sahibisiniz. Kadın bedenini devlet meselesi haline getirip istediğiniz şekilde konuşamazsınız, maddi ve manevi varlığımız üzerinde hükmünüz yok."

Gülşen, "Failleri hala bulunmamış olan Uludere ile kürtaj arasında benzerlik kurulması, hem Uludere'de yakınlarını kaybetmiş olanların üzüntüsüne aldırmamak hem de hedef saptırmak anlamını taşımaktadır. Bu iki durum arasında fark görememek mümkün değildir. Başbakan hem Roboski cinayetinden hem de sistematik kadın cinayetlerinden sorumludur, bedenlerimizden değil" diye konuştu.

Gülşen, "Hamile kadın, anne değildir. Fetüs, çocuk değildir. Kürtaj temel hakkımızdır" diye ekledi.

Sezaryenin de bir doğum yöntemi olduğunu söyleyen Gülşen, "Sağlıklı ve güvenli koşullarda kürtaj, hakkımızdır, vücut bütünlüğümüz üzerindeki hakkımızdır; ihlal edemezsiniz" dedi.

Gülşen, ayrıca doğum kontrol yöntemlerinin pahalı olduğunu belirterek, "Daha yüksek standartlarda doğum kontrol yöntemlerine tüm kadınların ücretsiz ve kolay erişimi sağlanmalı, sağlıklı ve nitelikli koşullarda ücretsiz kürtaj hakkı güvence altına alınmalıdır" diye konuştu.

AL YAZMALIM ANITI ÖNÜNDE EYLEM

Antalya Kadın Dayanışma Merkezi ve Derneği, Kadın Dayanışma Vakfı ve KESK üyeleri de kadın cinayetlerine dikkat çekmek için kurulan "Al Yazmalım Anıtı" önünde basın açıklaması yaptı.

Kadınlar adına açıklama yapan Antalya Kadın Dayanışma Merkezi ve Derneği Başkanı Serap Gürler, "Devlet, kadın cinayetlerinden sorumludur. 2002 yılından itibaren, yüzde bin 400 oranında cinayetler artış göstermiştir. Kadın cinayetleri için hiçbir önlem almayan hükümet, kadın bedeni üzerinden siyaset yapıyor. Kadının doğurganlığının ve bedeninin, devlet tarafından denetlenmesi, kazanılmış haklarının kısıtlanması ve kürtajın yasaklanması kabul edilemez" dedi.

Gürler, kürtajın yasaklanmasının daha çok kadının sağlığını kaybetmesi ile sonuçlanacağı uyarısında bulundu.

http://etha.com.tr/Haber/2012/05/29/kadin/antalya-ve-adanada-kadinlardan-eylem/

İlgili Dosyalar:

  1. adana [JPG] [21.30K]
Share
İlgili Eğitim