Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

'Babanı sırtında indirirsin!'

Engelli baba ile oğlu, belediyeden rampa istedi. Dimdik bir rampa yapan belediye, oğula bir de tavsiye verdi: Babanı sırtında indir!

İçerik Alınlık Resmi

Engelli baba ile oğlu, belediyeden rampa istedi. Dimdik bir rampa yapan belediye, oğula bir de tavsiye verdi: Babanı sırtında indir!

10 yıldır evinden dışarı çıkamayan engelli Özgür Bostancı sokağa çıkmak için Kastamonu Belediyesi’nden yardım istedi. Hisarardı Mahallesi’nde yokuştaki bir evde oturan Bostancı, sokağına rampa yapılmasını talep etti. Ancak belediye bu talebe ‘kullanılamaz’ bir rampa yaparak yanıt verdi.
Babasının bakımıyla ilgilenen oğul 17 yaşındaki Kerem Bostancı, belediyeye akülü arabayla rampadan inip çıkmanın imkânsız olduğunu söylediğinde ise belediyeden “Babanı sırtında taşı, rampadan aşağıya indir” yanıtını aldı. Baba-oğul 1.5 yıldır defalarca Kastamonu Belediyesi’ne dilekçe ile başvuruda bulundu. Ama sorun bir türlü çözülemedi.

“Rampanın bir standardı vardır”
Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği Başkanı Süleyman Akbulut: 5378 No’lu kanunun geçici 2. ve 3. maddeleri, toplutaşıma araçları, kamu binaları, kaldırım, yol ve parkların rampalarla engellilerin kullanımına uygun hale getirilmesi gerektiğini söyler. Ancak bazı yerler teknik açıdan rampa ya da asansör yapmaya el vermeyebilir. Böyle bir durumda, Türkiye’nin de taraf olduğu BM Engelli Hakları Yasası kapsamında, kısıtlama yaşayan engelliye özel düzenleme yaparak sorunun çözülmesi gerek. Hiçbir belediyenin, bir engelliye rampa yapmama ya da “Standart dışı da olsa rampayı yaparım, olmazsa sırtında taşı” deme hakkı olamaz. Bu engelli olan kişiyeaksi yaklaşım ve engellinin eşit vatandaş hakkını ihlal anlamına gelir. Rampanın standarda uygun olması için 6 ya da 7 derece eğimli olması gerek.

Kas Hastalıkları Hasta Gönüllü Ağı HASGAP Yöneticisi Fatma Çoban: Aile sorununu çözmek için valilik, belediye gibi bütün mercileri zorladıktan sonra bize başvurdu. 3 aydır HASGAP olarak belediye ile resmi anlamda görüşüyoruz. Ancak söz verdikileri hale değişen hiçbirşey olmadı. Belediye en son imar yasasında birtakım değişiklikler yapacağını belirtti ama aylar oldu hiç bir gelişme sağlamadı.

Babaya bakmak için okulu bıraktı
15 yıldır engelli olan 46 yaşındaki Özgür Bostancı, gençlik yıllarında ‘okülofaringodistal miyopati tanısı konulmuş bir kas hastası. Hastalığının ilerlemesiyle artık yürüyemeyen, nefes alamayan ve yemek bile yiyemeyecek hale gelen Özgür Bostancı’nın kendine bakacak kimsesi yok. Yıllar önce eşinden ayrılan Özgür Bostancı’nın tek yakını 17 yaşındaki oğlu Kerem. Babasına bakmak için okulunu yarım bırakan Kerem, yürüyemeyen, nefes almak için boğazında bir delik açılan ve ancak midesine takılan sondayla beslenebilen babasının sesi, eli, kolu olmuş. Özgür Bostancı 10 yıldır evinden çıkmadan yalnızca kapıdan dışarı bakarak yaşamını sürdürüyor. Bağ-Kur maaşıyla geçinen baba-oğul 2 yıl önce, 4 bin liraya borç harç aldıkları akülü tekerlekli sandalyeyle evden dışarı çıkmak istemişti.

‘Evimiz de kendimiz de çürüyoruz’
Baba ve oğulun sorunları bununla da bitmiyor. Evlerinin bitişiğindeki arsa, komşularınca bahçeye dönüştürülmüş. Bahçenin su giderleri ve kanalizasyonun atıkları, Bostanlı ailesinin bodrum katına doluyor. Rutubet ve koku yaratan konuyla ilgili şikâyetlerine de yanıt alamadıklarını belirten Kerem Bostancı, “Kanalizasyon suları yüzünden oluşan buhar gözlerimizi kızartıyor ve sürekli öksürük yapıyor. Sağlığımız ve evimiz her geçen gün daha kötüye gidiyor. Lütfen yetkililer sesimizi duysun” dedi.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=1070142&Date=21.11.2011&CategoryID=77

Share
İlgili Eğitim