Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Çevrecilere Kahramanlık Beratı Verildi

‘31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü’ Trabzon’da düzenlenen resmi törenlerle kutlanırken, çevre örgütleri ile bu yönde mücadele eden sivil toplum örgütlerinin etkinliklere davet edilmemesi tepkiyle karşılandı.

İçerik Alınlık Resmi

‘31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü’ Trabzon’da düzenlenen resmi törenlerle kutlanırken, çevre örgütleri ile bu yönde mücadele eden sivil toplum örgütlerinin etkinliklere davet edilmemesi tepkiyle karşılandı.

Resmi kutlamalara karşı alternatif etkinlik düzenleyen çevreciler bu kapsamda, bölgede HES’lere karşı çevre ve yaşam mücadelesi veren 37 köylüye, 'Karadeniz Kahramanlık Beratı' verildi.

kardoga


Bölgedeki 9 ayrı çevre derneğinin katılımıyla oluşturulan Karadeniz Doğa Koruma Federasyonu (Kardoğa) tarafından düzenlenen alternatif etkinlikte, köylüler ve yöre halkı tarafından bölgede HES’lere karşı verilen çevre mücadelesi anlatıldı. Trabzon Hüseyin Kazaz Kültür Merkezi’ndeki etkinlikte konuşan Kardoğa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Adanır, 31 Ekim’in, Karadeniz'e kıyısı olan hükümetler arası bir program olarak özellikle sivil toplum örgütlerinin ve halkın Karadeniz'in sorunlarının çözüm sürecine katılımının sağlaması için amacıyla kutlanan bir gün olduğunu vurguladı.

Adanır, 1996’dan itibaren 31 Ekim’in bu şekilde kutlandığını ifade ederek, “Ancak bu yıl değişiklik oldu. Çevre ve Orman Bakanlığı, 31 Ekim programını KTÜ kampusuna kaçırdı. Bilimsel toplantılarla doldurulan 31 Ekim programında Karadeniz'in çevre dernekleri ilk defa dışarıda bırakıldı. Bu anlamda '31 Ekim Uluslararası Karadeniz Günü' amacından uzaklaştırıldı. Bu yıl ilk defa bakanlık ve sivil toplum kuruluşları iki ayrı salonda program yürüttü” dedi.

ÇEVRECİLER AŞAĞILANIYOR

Günümüzde çevre ve sivil toplum kuruluşlarının sadece basit bir görmezden gelinme ile karşı karşıya olmadıklarını savunan Adanır, “31 Ekim Karadeniz Günü ilk defa çevrecilerin bu kadar aşağılandığı bir ortamda kutlanmaktadır” şeklinde konuştu.

Kardoğa'nın, Karadeniz'de entegre havza yönetimi planları yapılmadan bütüncül ÇED uygulaması olmadan uygulanan ve inşaat aşamalarıyla da doğaya geri dönülmez zararlar veren HES programlarına karşı durduğunu anımsatan Adanır, şunları kaydetti: “Kardoğa, HES'leri mahkemelerde tartışmak değil, havza yönetim planları süreci ve bütüncül ÇED süreçlerinde tartışmak istemektedir. Bu nedenle acilen tüm HES yatırımlarının durdurulmasını talep etmektedir. Kardoğa, hükümetten tek taraflı olarak askıya aldığı, baskı altında tuttuğu bir insan hakkı olan sivil inisiyatif hakkının tekrar saygınlık kazandırılmasını talep etmektedir.”

YAŞAM MÜCADELESİ VERİLİYOR

Çevreciler tarafından düzenlenen alternatif programda konuşan Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, doğal yaşam alanlarında çevresi, suyu, deresi ve toprakları için mücadele eden yöre insanlarının, çeşitli suçlama ve yakışıksız ifadelerle yaftalanmaya, aşağılanmaya çalışıldığına dikkat çekti. Bölgede özellikle de 2, 3 yıldır HES'lere karşı müthiş bir mücadele sürdürüldüğünü belirten Şan, “Bu mücadelede sadece çevre için, börtü böcek, çevre ve doğa mücadelesi verdiğimizi zannedenler, aslında bizim bir yaşam mücadelesi verdiğimizi anlayamıyorlar. Uzayda bile yaşam kanıtı aranırken su aranıyor. Ama ülkemize baktığımızda yaşamın kaynağı, bütün ekosistemin ulaşım hakkın olan sularımıza HES projeleriyle kelepçe vurularak tünellerle hapsedilmek isteniyor. Yaşamın kaynağına erişim engelleniyor” diye konuştu.

Şan, enerjinin alternatifi olduğunu, ancak İkizdere'nin, Macahel'in, Tonya’nın ve özellikle de Doğu Karadeniz’in bütün vadilerinin dünyada bir başka benzerinin daha bulunmadığını, alternatiflerinin olmadığını vurgulayarak, “Buralardaki biyolojik çeşitliliği, endemik türleri yok edecek milyonlarca dolarlık projelerden söz ediliyor. Peki, buralardaki tek bir endemik türü kaç milyar dolara yeniden meydana getirebilirsiniz? Milyar dolarlarla yoktan var edebilir misiniz? Bu dengeyi bozduktan sonra yeniden düzenlenebilir mi? Bugüne kadar HES’lerden en çok zarar gören bölgelerden birisi de Trabzon olmuştur. Yağma düzeni gibi Trabzon’un vadilerine saldırılmaktadır. Ancak bu güne kadar bu vahşi saldırılar karşısında Trabzon'dan HES'lerle mücadele konusunda yeterli desteği alamadık. Bunda Trabzonspor'un HES projesi olmasının, siyasilerin HES'lerle ilgili tutumunun etkili olduğunu düşünüyoruz” dedi.

Toplantıda, HES’lere karşı açtığı davada Bilirkişi parasının ödemek için ahırdaki ineğini sattığını söyleyen Rize'nin Küçükçayır Köyünden Kazım Delal, zaman zaman duygulanarak, HES'lerle mücadeleye nasıl başladığını anlattı.

Delal, kendisini mücadeleye derelerde su kalmaması ve derelerin gelişigüzel HES firmalarına peşkeş çekilmesi olduğunu anlatarak, “Beni buraya derelerimizin kurumaya başlaması getirdi. Suyumuz kalmadı, başka ne söylenebilir ki. Suyumuz kalmadı, bunun başka bir anlamı var mı? Benim suyumda gözü olan benim düşmanımdır” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Kardoğa Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Adanır, Kardoğa Kurucu Başkanı Kenan Kuri, Derelerin Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan ve HES'lerle mücadeleye destek verenler tarafından, bölgede HES’lere karşı mücadele eden köylülerden 37 çevre gönüllüsüne ‘Karadeniz Kahramanlık Beratı’ verildi.

http://www.gazetevice.net/news/5823.html

İlgili Dosyalar:

  1. kardoga [JPG] [64.30K]
Share
İlgili Eğitim