Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

'Dünyanın incisi'ne termik santral kurmak cinayettir

Amasra ve Bartın kimilerine gör Karadeniz'in, kimilerine gör 'Dünyanın İncisi' bir coğrafya. 1980'li yıllarda mobil santral ile tehdit ediliyordu. Bu engellendi.

İçerik Alınlık Resmi

Amasra ve Bartın kimilerine gör Karadeniz'in, kimilerine gör 'Dünyanın İncisi' bir coğrafya. 1980'li yıllarda mobil santral ile tehdit ediliyordu. Bu engellendi.

Ancak bugünlerde bölgeye yapılması düşünülen iki termik santrale karşı mücadele ediyor bu coğrafyanın evlatları. 120'nin üzerinde belediye, dernek, kitle örgütünün bir araya geldiği Bartın Platformu'nda yer alan belediyelerden Amasra ve Bartın Belediye Başkanları ile görüştük.

termik santral kurma cinayettir

"Ayandon fırtınasından 'kocakarı' soğuklarına, kestane karasından pastırma yazına kadar iklim ve coğrafyanın el ele yaşandığı harika bir liman kentidir Amasra. Denize doğru bir kulaç gibi atılmış yarımada ve adaları ile hep doğadan gelecek olan ve ona verilecek olan nimetlerin kalesidir. İki adalı, iki koylu beş tepeli Amasra yarımadası, Karadeniz'in sanki 'seni ben yetiştirdim' diyerek ana karadan koparıp almak istediği üzüm salkımı gibidir. O yarımada ve adalar mı denize doğru uzanır, yoksa o ismi 'kara' deniz mi karaya sığınmak ister ve girer toprağın bağrına anlayamazsınız. İşte bu tutkulu sarmaş dolaş oluşun, deniz ile karanın çocuğudur Amasra. İki korunaklı koyu ile zor denizleri aşıp gelen gemicilerin sığınma ve ticaret limanı, aynı zamanda Anadolu'nun da Karadeniz'e açıldığı ender kapılardan biridir. Amasra, denizden alınıp karaya verilen, doğadan alınıp insana verilen nimetlerin kapısını hep açık tutmaya çalışan insanların kentidir."

Bu güzel cümlelerle anlatıyor Hüseyin Çoban Amasra'yı. Kara elmas'ın memleketi, Karadeniz'in incisi bu kent bugünlerde adeta bir kâbus yaşıyor. Ülkenin dört bir yanını saran enerji santrali salgını buraya 'termik santral' kurulması ile gündeme geldi. Hem de bir değil iki santralle. Hükümete yakınlığı ile bilinene HEMA firması 'kömür çıkarma' bahanesi ile geldiği kente iki termik santral kurmak için hazırlıklara başladı.

1980'li yıllarda mobil santrale karşı verilen mücadele bugünlere de ışık oldu. Amasra insanı, Bartın Platformu'nda örgütlenerek termik santrallerin kurulmasını engellemeye çalışıyor. 120'nin üstünde belediye, dernek, kitle örgütünün bir araya geldiği Bartın Platformu, Amasra ve Bartın'a kurulmak istenen santrallerle ilgili olarak, firmanın ÇED raporu almak için yapmak zorunda olduğu 'Halkı Bilgilendirme' toplantılarının yoğun bir protesto kampanyası ile yaptırmadı.

29 Kasım'da Ankara'da Çevre Bakanlığı'nda Amasra ve Bartın'a termik santrali istemediklerini dile getiren platformda yer alan belediyelerden Amasra ve Bartın Belediye Başkanları ile görüştük.

Amasra Belediye Başkanı M. Emin Timur ve Bartın Belediye Başkanı Cemal Akın termik santralleri neden istemediklerini anlattı.

Kısaca süreci ve bugüne kadar yaşananları özetler misiniz?

M. Emin Timur: Bu iş TTK'nın Amasra Taş Kömürleri İşletmesi'nin bazı sahalarının redovans karşılığı özel şirkete vermesiyle başlıyor. Redovans şu demek; TTK sahayı özel sektöre veriyor, o sahadan çıkan kömürden hissesini alıyor. Yani bir nevi özelleştirme ve kiraya verme gibi. HEMA adlı şirkete veriyorlar ihaleyi. Onlar aldıktan sonra iki sene içinde kömür çıkarmayı taahhüt ediyorlar. Tabi bunu yapmadılar. Aradan 3-4 yıl geçti, ek süre istediler, kuyu vurdular. Daha da 1-2 sene kömür çıkacakmış gibi görünmüyor. Tabi bunlar yıllık 10 milyon ton kömür çıkarmayı hedeflediler. Ve biz kömürleri termik santralde kullanırız dediler. Başlangıçta termik santral yoktu. Sonradan çıktı, esas niyetleri orda ortaya çıktı. Mehmet Hattat Bartın Ticaret Odası'na geldi ve oradaki sanayicilere, tüccarlara aynen şunu söyledi: "Biz buraya kömür çıkarmaya geldik. Bizim termik santralle ilgimiz yok. Bize bu konuda destek olun" dedi. Bütün Bartın halkı kömür çıkarma konusunda destek oldu. Kimse sesini çıkarmadı. Fakat her ne hikmetse programları değişti. Şimdi de Mehmet Hattat, "Hayır biz kömürcü değiliz, bizim esas niyetimiz termik santral yapmak. Termik santral yapmazsam ben kömür de çıkarmam" diyor. Kendi bileceği iş, bu ülkede Mehmet Hattat çıkarmazsa başkası çıkarır kömürü. Kömür illa yeraltından çıkar.

termik santral protesto


'AMASRA'YA TERMİK SANTRAL YAPMAK DÜNYANIN GÖZÜNÜ ÇIKARMAK OLUR'

Termik santral yeri için de gittiler, bula bula Amasra'nın en güzel koylarını buldular. Zaten Amasra'ya termik santral yapmak bir cinayet. Amasra 3 bin yıllık tarihi, çok önemli turizm potansiyeli olan dünyanın göz bebeği. Fatih Sultan Mehmet'in burayı 'çeşm-i cihan' olarak adlandırıyor. Yani dünyanın gözbebeği olan bir yer. Buraya termik santral yapmak dünyanın gözünü çıkarmak olur. Tuttular Tarlaağzı ve Gemlik koylarında iki tane termik santral yapmayı kalktılar. ÇED toplantısı için başvurmuşlar Çevre Bakanlığı'na. Onlar bu konuda toplantılar yapmak istediler. Halk yaptırmadı. Amasra ve Bartın halkı bu konuda duyarlıdır. Çünkü 80'li yıllardan beri termik santral kurulmak isteniyor Amasra'ya. Toplantıyı yaptırmadık ama şirketin boş duracağını zannetmiyorum.  Bartın'a yapmak isteyecekler, ama biz değil Amasra'ya, Bartın'ın hiçbir yerine termik santral yaptırmayacağız. Kaldı ki, Karabük-Bartın-Zonguldak için bir çevre planı yapılmış. 1/100000'lik çevre düzeni planında diyor ki; bu tür ağır sanayi yatırımları, termik santral yatırımları Filyos Vadisi'ne yapılır. Planda deniliyor, devlet demiş bunu. Bunlar tabi bir yolla kanunun arkasından dolanmayı düşünüyorlar. Çünkü kömürü burada çıkarıp, burada yakmayı düşünüyorlar. Maliyeti düşürmek istiyorlar. Onlar kar hırsıyla, yüksek kar elde etmek için bunu düşünüyorlar. Ama sosyal maliyetini düşünmüyorlar. Halk böyle şeylere müsaade etmez. Biz de müsaade etmeyiz. Bugüne kadar başarılı olamadılar. Bundan sonra da olamayacaklar.

Bu toplantılar ilk defa mı yapılıyor? Benzer ikna toplantıları yapıldı mı daha önce?

İlk defa yapmıyorlar, daha önce de yaptılar. Ama bu yapmak zorunda oldukları, 'Halkı bilgilendirme' toplantısı. Bunu yapmazsa zaten yatırım yapamıyor. Bunlar termik santral yapmaya karar verdiklerinden beri köyleri dolaşıyorlar. 10 bin kişiyi işe alacaklarını söylüyorlar. Rakamlar da uçuk. Tabi günümüzde iş ve aş en önemli şey. Dolayısıyla iş ve aşı duyan, işe girmek istiyor, para kazanmak istiyor. Yaklaşık olarak orda şu an 300-400 işçi çalışıyor. Bunlardan 100 civarı Çinli. 100-150 dolara çalışıyorlar. Bizim işçilerimiz de asgari ücretle çalışıyorlar. Tabi termik santralde ne tür, vasıflı vasıfsız işçi çalışacağını insanlar bilmiyor. Termik santral kurulduktan sonra dedikleri gibi bin-bin iki yüz kişiyi oraya aldıklarında onların yok edeceği tarım, balıkçılık, turizmden işsiz kalanların ne olacağı hesap edilmiyor. Amasra turizme dayalı bir ekonomiye sahip bir ilçe. TTK'ya bağlı Amasra Taş Kömürleri İşletmesi'nde yaklaşık 800 kişi çalışıyor. Ama otel, pansiyon ve turizme bağlı tüm işletmelerde binlerce insan çalışıyor. İşte bunlar işsiz kalacak o zaman. Balıkçılık da Amasra'nın önemli geçim kaynağı. Bunlar da işsiz kalacak. Kendi evraklarında suyun 7 derece ısınacağı söyleniyor. Soğutma suyu denize verilecek ve deniz suyu 7 derece ısınacak. Burası aynı zamanda balık üreme sahası. Denizde canlı bırakmayacaklar. Dolayısıyla işsizlik konusunu çok kullanıyorlar ancak arka planını göstermiyorlar. Onu da biz gösteriyoruz.

Son 2-3- yıldır çeşitli köy ve ilçelerde ciddi bir çevre sorunuyla birlikte ciddi de bir çevre hareketiyle karşılaşıyoruz. Ancak bu hareketler yerel durumda bu hareketlerin birleşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Tabii ki birleşik mücadele önemli. İş zaten ona doğru gidiyor. Sinop Gerze'de 'halkı bilgilendirme' toplantısı vardı. Orda da yaptırılmadı. İşler birliğe doğru gidiyor. Ve bu birlikten kesinlikle kuvvet doğacağına inanıyorum. Eskiden çevreciler boşta gezenler olarak görülürdü. İnsanlar yaşam haklarına, yaşadıkları yerlere sahip çıkmaya, anayasadan doğan haklarını kullanmaya başladılar. Bartın'da 2 bin kişinin katıldığı protesto yaptık. Bugün şirket yetkilileri salona bile gelemediler. Onlar tabi ki burada termik santral kurma niyetlerinden vazgeçmeyecekler.

Çevre Bakanlığı'nın konu ile ilgili tutumu nasıl?

İşin ilginç yanı; ülkede bir 'çevre bakanı' var ve ben çevre bakanı ne yapar diye düşünmeye başladım. Referandum öncesinde çevre bakanı Bartın'daydı. Çevre Bakanı gelmişken yerlere de bakmış sahil güvenlik botuyla. "Burası olmaz, burası hakikaten çok güzel bir yer" demiş. Ama 2 km ötesi için "Burası olabilir" demiş. Şirket yetkililerine yer gösteriyor; "Buraya yapmayın da şuraya yapın" diye. Sen 'Çevre Bakanı'sın ya. Böyle bir şey olabilir mi? Dün çevre bakanlığından gelen yetkililer, HEMA şirketinin yöneticileriyle beraber yemek yediler. Bu nasıl bir tarafsızlık? Nasıl karar verecek Bakanlık? Yani ben çevre bakanlığını bir türlü anlayamıyorum. Sanki şirketlere yer bulmakla görevlendirilmiş bir bakan gibi.

ÇEVREMİZİ TEMİZ İSTİYORUZ

Tabii bizi İkizdere de başka yerler de ilgilendiriyor. Hepsi vatan toprağı. Yine bir köyde ÇED toplantısına gitmiştik. Orda HEMA yetkilisi bir mühendis termik santralin nerdeyse faydalarını anlatmaya başlayacaktı. Nerelisin dedik, işte Rizeli. Diyor ki, "Ben yarın buradan gideceğim, siz pişman olursunuz". Dedim ki "Bak arkadaşım, sen yarın öbür gün buradan gidebilirsin, biz çevremizi temiz istiyoruz. "Biz böyle de mutluyuz ama biz İkizdere'nin sorunlarıyla da ilgileniyoruz" dedi. Oraya duyarlılık gösteriyor, buraya göstermiyor.
'Çevre katledilmesin'

Bu platformu ve yapmayı düşündüklerini genel olarak değerlendirir misiniz?

Cemal Akın: Bu platform 9 Nisan'da Bartın Platformu adı altında Amasra ve Bartın belediye başkanlarının da sözcüsü olarak katıldığı ve 120'yi aşkın dernek, sendika, oluşum, il genel meclisi üyelerinin, muhtarların katıldığı bir platform. Bu platform Bartın'da termik santral yapılmaması gerektiğini söylüyor.  Bunu yaparken de Çevre Bakanlığı'nın yaptığı planda sanayi bölgesi olarak görünen hiçbir yerin olmaması. Bu bölgelerde sanayi bölgesi işaretlemesi de yok. Buraya bir firma geldi. Kömür çıkarmak istediğini söyledi. Bizim kömür çıkarmayla bir sıkıntımız yok. Biz de kömürün çıkarılmasını isteriz. Yer altı zenginliğinin yerüstüne çıkarılması isteriz. Ama bizim sıkıntımızın olduğu şey;  termik santralin kurulması. Biz diyoruz ki enerji elbette lazım. Ama çevre planına uyularak yapılmalı. Çevre katledilmesin, Amasra katledilmesin. Çünkü Batı Karadeniz'in incisidir Bartın. Biz bu yüzden Bartın çevre platformunu kurduk. 24-25 Kasım'da Bartın'da ÇED toplantısı yapılacaktı. Ama halk toplantı yapılmasını dahi istemiyordu ve tavır koydu, toplantı yapılmadı. Kanundan doğan haklarımızı kullanıyoruz. Kanun dışı bir şey yapmıyoruz. Platformun bileşenleri zaten dernekler ve vakıflar.

http://www.emekdunyasi.net/ed/cevre-ekoloji/10154-dunyanin-incisine-termik-santral-kurmak-cinayettir


 

Santral Basıncına Halk Direnişi; Bartın

ÇED toplantılarını iki kez engelleyen Bartınlılar, Ankara’ya gelerek Çevre ve Orman Bakanlığı binasında yapılan ÇED Format Toplantısını protesto etti. Bartınlılar, Amasya’da yapılmak istenen termik santrale izin vermeyeceklerini bu kez de Çevre Bakanı’na duyurmaya çalıştı.

termik santral hayir

Bartın’dan Ankara’ya gelen binlerce kişi, Hema Endüstri A.Ş.’nin, Bartın’ın turistik ilçesi Amasra’ya kurmayı planladığı termik santralle karşı Çevre ve Orman Bakanlığı önünde eylem yaptı. İki kez ÇED toplantısını, salonu işgal ederek engelleyen Bartınlılar, termik santrale izin vermemekte kararlı olduklarını dile getirdi.

Bartın Platformu, Çevre ve Orman Bakanlığı’nda ÇED Format Değerlendirme Toplantısı gerçekleştirildiği sırada bakanlık önünde eylem yaptı. Sabah saatlerinde bakanlık önüne gelen Bartınlılar, “Zehir solumak istemiyorum”, “Yaşama hakkıma dokunma”, “Geleceğimi karartma”, “Bana kirli bir yarın bırakmayın”, “İş değil ölüm vaat ediyorsun” yazılı dövizler açtı. Yoğun güvenlik önlemleri alınan bakanlık önüne bırakılmayan çevreciler Bakanlığın yan tarafında bulunan dar bir sokakta bekletildi. Eylemde, “Termik santral istemiyoruz”, “ormanıma suyuma dokunma” şeklinde slogan atıldı.

Bu sırada, CHP Milletvekili Rıza Yalçınkaya, belediye başkanları ve avukatlarından aralarında olduğu heyet Çevre ve Orman Bakanlığı’nda gerçekleştirilen ÇED Format Değerlendirme Toplantısı’nı izlemek üzere bakanlığa girdi.

Bilimsel sorumsuzluk örneği

ÇED toplantısına öğle tatili nedeniyle ara verilmesi üzerini çevre dostları basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Bartın Platformu Sözcüsü Erdoğan Altmış, iki farklı termik santral olarak gündeme gelen 2 bir 640 MW’lık termik santral projelerinin savunulmasını, insan aklanına yapılan hakaret olarak değerlendirdi. Hema Endüstri AŞ.’nin iki ayrı dosya halinde ÇED ve Planlama Genel Müdürlüğü’ne yapılan ÇED başvururlarının bir birinin kopyası olduğunu belirten Altmış, Üç ayrı isme hazırlatılan “Hema Elektirik Üretim AŞ. Amasra Termik Santrali Yer Seçimi Raporu”nun subjektif olduğunu söyledi. Raporda, proje kapsamında düzenlenen ekonomik yapı sayesinde, turizm, tarım ve balıkçılık gibi ekonomik faaliyetlerin gelişeceği iddiasının yer aldığını açıklayan Altmış, “buna veri oluşturulacak hiçbir araştırma yapılmadan böyle bir yorumun yapılması, bilimsel sorumsuzluğun en açık örneğidir” dedi.

“Bartın ve Amasra’nın sermayenin para hırsına ve bilimsel sorumsuzluklarına kurban edilmeyecek kadar değerlidir” diyen Platform sözcüsü Altmış, Platform olarak hazırladıkları 36 sorunun yetkililer tarafından yanıtlanmasını istedi. Bartın halkının karşı çıkmasına rağmen, ticari kaygılarla termik santralin kurulmasında ısrar edilmesinin toplumsal barışı bozacağına işaret eden Erdoğan Altmış, halkın yoğun tepkisi dikkate alınarak yöredeki termik santral girişimine bir an önce son verilmesini istedi. Altmış, “‘Çeşmi- cihan Dünyanın gözü’ olan Amasra’ya termik santral kurdurmayacağız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Bakan Günay sözünü tutsun

CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya ise, Başbakan Erdoğan’ın, Çevre ve Orman Veysel Eroğlu ve Turizm ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’ın, Amasya’da termik santral kurulmasına karşı oldukları yönünde açıklama yaptıklarını açıkladı. Termik santral yapılmak istenen alanın turizmin gözde mekanlarından olduğunu söyleyen Yalçınkaya, “Özellikle Turizm ve Kültür Bakanı Günay’a sesleniyorum, “Amasya’ya termik santrali kurdurmayacağız” şeklinde sözler söylemiştiniz. Bu sözünüzün arkasında durmanızı bekliyoruz” dedi.

Bartınlılar yapılan açıklamaların ardından sloganlarla geldikleri otobüslere binerek, Bartın’a döndü. Platform adına oluşturulan heyet ise, ÇED Format Değerlendirme Toplantısı’nın ikinci etabını izlemek üzere Ankara’da kaldı.

http://www.haberfabrikasi.org/s/?p=6840

İlgili Dosyalar:

  1. termik santral hayir [JPG] [70.97K]
Share
İlgili Eğitim