Ana içeriğe atla
Image
Manşet Yatay Görseli
Share

Türkiye: Trans İnsan Hakları Savunucularına Karşı Suçlamalar Kaldırılmalı

Trans Aktivistlere Karşı Kötü Muamele Son Bulsun

İçerik Alınlık Resmi

Trans Aktivistlere Karşı Kötü Muamele Son Bulsun

Basın Açıklaması

(New York, 23 Aralık 2010) Üç insan hakları örgütü (International Gay& Lesbian Human Rights Commission, Global Advocates for Trans Equality, COC Netherlands), savcıların trans hakları savunucularına yönelik bir aydan kısa bir sürede gerçekleşen bu ikinci tutuklamanın soruşturulmasını, bu kadınlara yönelik tüm suçlamaların düşürülmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı'na gönderilen mektupta, polisin trans bireylere yönelik kötü muamalesini sona erdirmesi gerektiği konusunda çağrı yapan örgütler, bu saldırılarda büyük ihtimalle Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği üyelerinin hedef alınıyor olmasından endişe duyduklarını bildirdiler.
Haziran 19 2010'da üç insan hakları savunucusu Seyranbağları Mahallesi mevkii, Ankara'da arabaları ile seyir ederken, polis tarafından keyfi şekilde alıkoyulmuşlardı. İnsan hakları savunucuları hakkında ilgili Cumhuriyet Başsavcısı göreve yaptırmamak için direnme, kamu malına zarar verme suçlamalarını içeren karşı davayı kabul ederek insan hakları savunucularına, karşı dava açtı. Eğer suçlu bulunurlarsa üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılmakla yüz yüze kalacak; velayet hakları sınırlandırılacak; her türlü siyasi örgüt, sivil toplum örgütü, dernek ve vakıfın yöneticisi ve denetçisi olmaları engellenmiş olacak. Mahkeme 29 Aralık 2010’da görülecek.

Uluslararası Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komisyonu, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Koordinatörü Hossein Alizadeh “Türkiye’de transseksüel olmanız polisin sizi suçlu olarak görmesi anlamına geliyor” dedi. “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ayrımcılık içeren kanunları değiştirmedikçe ve polise duyarlılık eğitimi (İng: sensitivity training) sağlamadıkça, Türkiye’de trans bireyler için eşitlik ve adeletin sağlanmasına dair çok az umut var.” Adalet Bakanı ve İçişleri Bakanı’na gönderilen mektup Uluslararası Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komisyonu, COC Netherlands ve GATE – Global Action for Trans* Equality tarafından imzalandı.

Tutuklamanın yaşandığı gün, Ankara polisi Naz (Burhan) Gudumen, Buse (Bülent) Kılıçkaya ve Selay (Derya) Tunç’un içlerinde bulunduğu arabayı durdurarak, onlara tutuklu olduklarını bildirdi. Bunun üzerine, polis kuvvetleri güç kullanarak bekleyen polis aracına kadar sürüklendi, emniyete götürüldü ve serbest bırakılana kadar beş saat kadar tutuklu kaldılar. Global Action for Trans* Equality eşbaşkanı Justus Eisfeld “Türk Hükümeti transseksüel insan hakları savunucuların korumakla yükümlüdür, tutuklamakla değil” dedi. “Hükümetin tüm bu keyfi suçlamaları düşürerek ve polisin yaptıklarından sorumlu tutarak harekete geçme zamanı” diye ekledi.

Daha önce yaşanan benzer olayda yer alan iki kişinin de içlerinde bulunduğu trans insan hakları savunucularının tutuklanmaları ve itham edilmeleri bu olay ile üç ay içinde ikinci kez tekrarlanmış oldu. 17 Mayıs 2010’da, Pembe Hayat’tan Sayın Kılıçkaya ve Sayın Tunç’un da içlerinde bulunduğu beş trans aktivist, Ankara Polisi tarafından acımasızca saldırıya uğramış ve yasadışı alıkonulmuşlardı. Ankara’da görülen mahkemede hakim, delil yetersizliği kararı ile aktivistlere yönelik tüm suçlamaları düşürmüş, insan hakları savunucularına polis görevlileri tarafından yapılan kötü muameleyi kınayarak, bu beş kişiye karşı müdahale biçiminin “tamamen yanlış” olduğu söylemişti. Sayın Kılıçkaya ve Sayın Tunç’un Mayıs’ta yaşanan olaydan bir aydan kısa süre sonra tutuklanmış olmaları, verilebilecek ceza sonucunda aktivistler için önem taşıyan, örgütte yöneticilik yapma haklarının ellerinden alınabilecek olması, polisin onları trans insan haklarını çalışmaları sebebi ile hedef aldığı anlamına geliyor olabilir. Mektuplarında, insan hakları örgütleri bu olayların Türkiye’de trans bireylere karşı, aslında sistematik bir ayrımcılık ve şiddetin ürünü olduğunu kaydettiler. 20 ayda, bilenen en az 9 trans insan cinayete kurban gitti. Örgütler Kabahatler Kanunu (5326 sayılı) gibi trans bireylere karşı şiddete olanak sağlayan ve ayrımcılığı hukuki ve sistematik olarak koruyan kanunların tadil ve iptal edilmesini istedi. Örgütler ayrıca benzeri olayların engellenmesi için kanun yaptırım biriminde çalışan memurlara yönelik LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Transsekseül) duyarlık eğitiminin (İng: LGBT sensitivity training) sağlanmasını talep etti.

COC Netherlands yönetici müdürü Koen van Dijk, “COC Netherlands olarak, Türkiye’deki trans toplumuna karşı, polisin -bir başka- adaletsiz tutumu hakkında derin kaygılara katıldıklarını” belirtti. “Türkiyeli dostlarımızla birlik olmaya devam ederek, Türkiye Hükümeti’nden üstüne düşen sorumluluğu alarak trans vatandaşlarının diğer tüm vatandaşları gibi özgürlük ve güven içinde yaşamalarını garanti etmelerini talep ediyoruz” diye ekledi.

Daha fazla bilgi için:

New York: Hossein Alizadeh
Uluslararası Gey ve Lezbiyen İnsan Hakları Komisyonu
(İngilizce): +1-212-430-6016

Amsterdam: Bjorn van Roozendaal
COC Netherlands
(Hollandaca, İngilizce): +31-622558300

New York: Justus Eisfeld
GATE - Global Action for Trans* Equality
(İngilizce, Hollandaca, Almanca, Norveççe): +1-646-341-1699

http://www.iglhrc.org/cgi-bin/iowa/language/7/1297.html

Share
İlgili Eğitim