Ana içeriğe atla
Image
ALİKEV
Share

Yara izini yaşam izine dönüştürmek: Büyük afetten de dayanışma ile çıkıyoruz

Zorlu bir yılı kapatırken sözü ALiKEV’e vermek ve geçtiğimiz yılı onların gözünden dinlemek istedik. 10 yıl önce “yara izini yaşam izine dönüştürmek” için yola çıkan ALİKEV, bugün “bu afetten de dayanışma ile çıkıyoruz” diyor. 

Çok zorlu bir seneyi kapatıyoruz. Yılın hemen başında, Şubat ayında yaşadığımız büyük afetin etkilerini, sancılarını, sorunlarını yaşamaya devam ediyoruz. Depremden etkilenen kentlerde pek çok sorun çözülmeyi bekliyor. Bu zamana kadar yaşananlar ise deprem bölgesinde hayatın normal akışına kısa zamanda ve kolaylıkla dönmeyeceğini gösteriyor.

Ancak depremin ilk günlerinden itibaren sahada olan, yaraları sarmaya çalışan, depremden etkilenen kişilerin rehabilitasyonu için muazzam çaba gösteren, yeniden inşa için elini taşın altına koyan sivil toplum örgütleri deprem öncesi zamana geri dönmek üzere değil, daha iyisini kurmak için çalışmaya devam ediyor. Bu örgütlerden biri de 2013 yılında Gezi Direnişi’nde henüz 19 yaşındayken kaybettiğimiz Ali İsmail Kormaz adına kurulan ALİKEV. 

Ali İsmail adına kurulan ve Ali İsmail’in memleketi Hatay’da çalışma yürüten Vakıf, Kahramanmaraş Depremleri’nden büyük hasarla çıktı. Yılı kapatırken sözü ALiKEV’e vermek ve geçtiğimiz bir yılı onların gözünden dinlemek istedik.

Öncelikle geçmiş olsun dileğimizi ileterek başlamak isteriz. Hepimiz için ama tabi en çok afet bölgesinde yaşayanlar için 2023 çok zor geçti. Siz de 6 Şubat Depremleri'nde Hatay’daki binanızı kaybettiniz. İlk olarak Hatay’daki çalışmalarınızı sormak istiyoruz. Vakıf yeniden Hatay’a ne zaman dönecek? Programınız nasıl? 

11 ili etkileyen bu felaket, vakfımızın 10 yıldır faaliyet sürdürdüğü Hatay’ı da derinden etkiledi. Vakfımızın kuruluşundan bugüne bize ev sahipliği yapan binamız da depremde tamamen yıkıldı. 

Bu büyük afetten de dayanışma ile çıkıyoruz. Yeni bir vakıf merkezi için çok önemli katkılarla yola çıktık. Yeni merkezin sıfırdan ayağa kalkabilmesi için Mor ve Ötesi, Mozaik Foundation, Sivil Toplum için Destek Vakfı ve Herkes İçin Mimarlık Derneği desteğiyle hemen çalışmalara başladık. 

Yeni baştan kurulacak bu merkezde çok daha işlevsel bir mekanı gençlerin hizmetine sunmak istiyoruz. Kütüphane, atölye alanı, müzik stüdyosu, sahne, ALİKEV ürünleri ve açık alanları ile daha fazla imkan sağlayacak merkezin projesi hazırlandı. Yakın zamanda da yapımına başlanmasını bekliyoruz. Pek çok faaliyete ev sahipliği yapacak merkezimize 2024 yılında kavuşacağımızı umuyoruz. 

Depremin ilk günlerinde “bu kötü günleri de dayanışmayla atlatacağız” demiş ve hepimize o zorlu zamanın içinde umut olmuştunuz. Kötü anıları hatırlatmak değil de, zorlu zamanlarda nasıl yan yana durabildiğimizi hatırlamak adına Vakfın ayağa kalkma sürecini sizden dinlemek isteriz. Bu bir yıl nasıl geçti, neler oldu? 

ALİKEV, Ali İsmail’in günlüğüne yazdığı düşleri hayata geçirebilmek umuduyla yara izini yaşam izine dönüştürmek için 10 yıl önce kuruldu. Türkiye’nin ve hatta dünyanın dört bir yanından dostlarımız bizi o günlerde nasıl yalnız bırakmadıysa bugün de bırakmayacağını biliyorduk. Acılardan umut devşirmeye, küllerimizden doğmaya ülkece maalesef çok alışkınız. Depremde yıkılan vakıf binamızın yeniden inşası için dayanışma elleri uzatıldı. Bu sayede Hatay’daki yeni merkezimiz için hızla adımlar atabildik.  

Depremin ardından ekibimizin sağlığı ve esenliği en önemli önceliğimiz oldu. Travma Çalışmaları Derneği ile yaptığımız iş birliği sayesinde çalışanlarımıza ve yönetim kurulu üyelerimize psikososyal destekte bulunduk.
Öte yandan, gençler için toplumsal fayda üreten bir kurum olarak, bir diğer önceliğimiz çalışma alanımızda faydalanıcılarımızın yanında olmak oldu. Depremden etkilenen öğrencilere tek seferlik deprem destek bursu sağlamak için attığımız adımlarda da yalnız kalmadık. Yine dayanışmayla bireysel ve kurumsal destekçilerimiz sayesinde depremden etkilenen 249 öğrenciye ulaşarak tek seferlik burs sağladık.

“Gençler Ne Der?” projesiyle depremden etkilenen gençlerle buluşmayı ve onlara alan açarak iyi olma halini desteklemeyi merkeze aldık. Katılımcı yöntemlerle 18-25 yaş arasındaki gençlerin kendi “görünmez” gündemlerini kendilerinin anlattığı hak temelli bir medya üretim projesi olan “Gençler Ne Der?” gençlerin sesini yükseltmeyi amaçlıyor. 

Ayrıca Coach e.V. uluslararası gençlik değişimini teşvik eden, sadece yeniden inşa etmeye değil, birlikte güçlenmeye olan bağlılığımızı simgeleyen "Gençlik Köprüsü" projesine öncülük etti.

Vakıf olarak hem Hatay’ı hem de Hatay’daki çalışmalarınızı ayağa kaldırmak için neler yapıyorsunuz? 

Kültürel ve sosyal dokunun öneminin bilincinde olarak Hatay'ın zengin mirasına sahip çıkmak için bölgesel ve ulusal sivil toplum örgütleriyle bir araya geldik.

Bu süreçte ayrıca deprem bölgesindeki gençlerin seslerini duyurabilmeleri için çok önemsediğimiz “Gençler Ne Der?” projesini hayata geçirdik. Afetin ardından gençleri ilgilendiren konularda alınan kararlarda, gençlerin ihtiyaç ve taleplerini dikkate alan bir mekanizma olmadığını, kriz zamanlarında gençlerin önceliklendirilmediğini gördük. Mevcut problemlerine depremle birlikte yenileri eklenen gençler, tespit ettikleri sorunları yazılı, görsel ve işitsel yöntemlerle medya içerikleri üreterek dile getiriyorlar. 

Gençler Ne Der?, gençlerin psikososyal destek de aldığı açılış kampıyla Eylül ayında başladı. Şu ana kadar 2 bülten yayınlandı.  Gençler bir ay boyunca çalışıp, o ayın sonunda bültenlerini çıkarıyor. Kasım ayında toplumsal cinsiyet eşitliği üzerinde çalıştılar. Bülteni buradan okuyabilirsiniz. Önceki ay ise eğitim ve barınma odağında Türkiye’de öğrenci olmanın zorluklarını anlattılar. Ekim bültenini de buradan okuyabilirsiniz. 

Bunların yanı sıra Hatay’ı güçlendirmek adına bu seneki burs kontenjanımızın tamamını depremden etkilenen Hataylı lise ve üniversite öğrencilerine tahsis ettik.  505 lise ve 1863 üniversite öğrencisi olmak üzere toplam 2.368 başvuru aldık.  Mülakatlar tamamlandı ve bu sene 127’si yeni olmak üzere toplam 250 öğrenciye burs vereceğiz.

Yakın zamanda ofisinizi İstanbul’a taşıdınız. İstanbul nasıl gidiyor, kente alışabildiniz mi? Bu mekansal değişiklikle yeni dönemde ALİKEV’de neler olacak?

Aslında bir ayağımız hep İstanbul’daydı. 2019’da yönetim kurulu tarafından alınan kararla bazı pozisyonlar İstanbul ikametli olmak üzere açıldı. Bu kararla birlikte ekibimizin bir kısmı İstanbul’dan çalışmaları yürütüyordu. Ekim ayında faaliyete geçen İstanbul ofisini gençlerle bir araya geldiğimiz, gönüllülerle buluştuğumuz, sivil toplumdan mekan ihtiyacı olan dostlarımızın kullanımına açtığımız kolektif bir mekan olarak görüyoruz. Elbette bu kolektif mekanın bize sağladığı önemli imkanlar da oldu. Kuruluşundan bu yana toplantılarını ve atölyelerini farklı mekanlarda yapmak zorunda kalan Düş Elçileri Programının İstanbul Ekibi  atölyelerini ve toplantılarını artık ALİKEV İstanbul ofisinde gerçekleştiriyor. 

Genç Sanatçı Fonu da (GSF) gelişerek yoluna devam ediyor. GSF, bu yıl desteklediği 12 genç sanatçının eserlerin sergisini 22 Aralık’ta Karşı Sanat Çalışmaları’nda açtı. Uygulanmaya başladığı yıldan itibaren sergilerini İstanbul’da açan GSF bu alandaki paydaşları ile daha sıkı bir ilişki kurma ve bu desteği genişletme imkanı buldu.

İstanbul Ofisimizin bir diğer avantajı da hedef kitlemizin yanında yetişkin gönüllülerimizle bir araya gelebileceğimiz bir alan yaratmış olması. Kuruluşumuzdan bu yana bizden desteklerini esirgemeyen ve çoğunluğu İstanbul’da yaşayan gönüllülerimizle onların ihtiyaçları doğrultusunda bu alanda bir araya gelebileceğiz. Bütün bu adımlarla, İstanbul’da hem gençlerle, hem sivil toplum paydaşlarıyla daha çok yan yana geldiğimiz ve birlikte daha da güçlendiğimiz bir dönem bizi bekliyor.

İlgili Eğitim